süper lig'in 11. haftasında deplasmanda sivasspor ile karşılaşacak olan ekibimiz, rakibi ile li tarihindeki 13. (3g, 2b, 7m, 12ga, 16gy) ve sivas'taki 7. (2g, 1b, 3m, 8ga, 9gy) maçına çıkacak.
istatistiklere göre, sivas'ta oynadığımız maçlar genelde üç sonuçlu oluyor. atılan goller de birbirine çok yakın.
benim aklımda gelen ilk sivas maçı; sivasspor'un süper lig'deki ikinci sezonu olan 2006-07 sezonun ilk haftasında oynanan ve 2-1 kazandığımız karşılaşma idi. o maçın en büyük özelliği, 22. dakikada 1-0 geriye düşmemize ve 81. dakikada 10. kişi kalmamıza rağmen, 89. dakikada sezon boyunca pek görünmeyen mickael josiph nicoise'nin asisti ile mehmet çakır'ın galibiyet golü idi.
bu maçla ilgili erdem ceydilek, bir sonraki hafta ankara 19 mayıs stadında oynanan maçta dağıtılan taraftar fanzinine şu cümleleri yazmıştı: "maç başlar.. tek tek statlara bağlanırlar.. bir tarafta tansu polatkanlar, alper bakırcıgiller diğer yanda orhan ayhanlar… önce takım kadrolarını verirler.. hava sıcaklığı falan derken "dakika 5 durum 0-0" deyip sözü bizim hiçbir zaman neresi olduğunu bilemeyeceğimiz "merkeze" bırakırlar.. mikrofonlarımız sivas’a uzanır.. gençlerbirliğimiz ordadır bu hafta.. kadroları falan verirken sen kafanda şekillendirmeye başlarsın dizilişi, eğer maçın oynandığı stadı biliyorsan, spikerin dediği "bilmem ne meydanı tarafındaki kaleye hücum ediyor gençlerbirliği” lafı, kafandaki belirsizliği yok etmeye yeter.. sonra diğer maçlara geçerler.. sen üzülürsün.. çocuğuna “bu kadar yeter hadi artık uyu” diyen anneye "nolur" der gibi bakarsın radyona.. dakikalar geçer.. sen kayseri’deki sivas’taki, manisa’daki bilumum yerel marketlerin, kuyumcuların, mobilyacıların promosyonlarından haberdar olursun.. bizim maç 1-1’dir. maç bitmek üzere.. sonra başka bir maçı anlatırken misal tansu polatkan, sesi yavaş yavaş kısılır tansu ağabeyin, merkezdeki abi der ki, mikrofonlarımız sivas’ta.."lan noldu derken" işte bittiğin andır o senin.. aradaki 2 saniyelik zaman dilimi çok şeylere gebedir.. sivas'taki spikerin sesinden önce stattan gelen sesin desibelini ölçmeye çalışırsın kulaklarınla pür dikkat.. ses gelmiyor.. gelmiyor.. ses gelmiyor!!! gelmiyor ses!! dakika 90.. gol mehmet çakır.. 2-1 öndeyiz.. peki ya biz? bizler çoktan 21. yüzyılın hezarfenleri olmuşuz bile havalardayız..
işte geçen hafta radyonun karşısında çoğu gençlerlinin yaşadıkları.. nice radyo zaferlerine sevgili gençlerim.. bizim naçiz vücudumuz senin yanında olamasa da inan tüm yüreğimiz seninle birlikte.. gençlerbirliği ileri!!!"
bir diğer sivas maçı ise, 2008-09 sezonunun 33. haftasında oynadığımız ve 3-2 kaybettiğimiz karşılaşma. karşılaşmayı hiçbir beklentimiz olmadan tanıl ağabey ile birlikte izlemiştim. ama maçın 22. dakikasında james troisi golü atınca bir anda rengimiz değişmişti. ilk yarı 1-0 bitti. ama ikinci yarı ardı ardına gelen gollerle bir anda 3-1 yenik duruma düşmüştük. bazı pozisyonlarda kızsak da çok fazla umursamamış ve "çapımız bu kadar işte" demiştik. 77'de momha golü atınca acaba dedik ama nafile...