25 eylül 2011 pazar günü, saat 20:00’de, 19 mayıs stadı’nda, ankara’nın en büyük derbisi olan gençlerbirliği-ankaragücü maçlarından biri daha oynandı.
maçtan bir gün önce, ntvspor’da canlı olarak yayınlanan “yenilsen de yensen de”ye bir gençlerbirlikli olarak katıldım. programdan önce yaptığım araştırmalarda ise ankaragücü-gençlerbirliği rekabetiyle ilgili ilginç bir bilgiye ulaştım. ünlü futbol istatistikçilerinden cem pekin ve mehmet yüce’den de doğruladığım bilgiyi, programda söylemeye karar verdim.
türkiye’de oynana en eski derbi, 1904 yılında oynanan moda-kadıköy maçı imiş. süre gelen derbiler içinde en eskisi ise 1909’da oynanan galatasaray-fenerbahçe maçı iken, bunu altay-karşıya ve ankaragücü-gençlerbirliği derbileri takip etmekteymiş.
kısacası, ilk kez 1923 yılında karşı karşıya gelen iki ankara takımının 88 yıllık rekabeti, aynı zamanda türkiye’de süre gelen en eski 3. derbi olma özelliği taşıyor. tüm dünyada, futbolseverlerin ilgisini çekmek ya da taraftarların takımlarına, ilgili maçlar üzerinden daha çok sahip çıkmaları için kullanılan bu tarz bilgiler maalesef bizim ülkemizde her zaman istanbul hegomanyasının çelik çarklarında unufak oluyorlar…
türkiye’de futbol sadece 3 takım üzerine kurgulandığı ve oynandığı için, diğer takımlar hakkında hiçbir bilgiye ulaşamıyoruz. “büyükler”imizin, sadece günü kurtarmak için yaptığı, plansız-programsız, kısa vadeli çalışmaları yüzünden, ülke futbolunda ne bir istikrar ne de bir albeni yaratılamıyor.
25 eylül 2011, saat 20:00’da, ilk 3 maçta hiç puan kazanamayan ve ciddi bir yönetim kaosu yaşayan ankaragücü ile rakibine göre daha derli toplu görünen ama aslında bariz sıkıntıları olan gençlerbirliği, türk futbolunun en eski 3. derbisi için sahaya çıktılar. tribünlerdeki yaklaşık 12 bin seyircinin takip ettiği maçın kalitesi maalesef vasatı geçemedi. önce gençlerbirliği soner ile golü buldu, sonra ikinci yarıda çok gömülmesinden ötürü yediği baskının ardından bir karambol golüne engel olamadı ve maç 1-1 berabere bitti. maçtan sonra ankaragüçlü futbolcular ile taraftarlar 2011-12 sezonunda kazanılan ilk puanlarını doyasıya kutlarlarken, gençlerbirliği taraftarlarının aklı karamboldan yenilen ve 2 puanı çimlere gömen golde kalmıştı.
gençlerbirliklilerin iyi niyetini suiistimal edercesine, gençlerbirliği’ne ayrılan maraton tribününe giren ve sağ tarafta kümeleşip ankaragücü tezahüratlarında bulunan bir grup taraftarın yarattığı gerginlik dışında sakin bir ankara derbisi daha sona erdi.
süper lig’de kalmak için her iki takımın da daha çok çalışması gerektiğinin ortaya çıktığı bu köklü derbinin, türk futbolu içerisindeki değerinin uzun vadede anlaşılması, benim en büyük dileğim. çünkü bu tarz değerlere sahip çıktıkça, bir yandan istanbul hegomanyasının çelik çarklarından biraz daha uzaklaşacağız, hem de futbolu daha çok seveceğiz…