maçın 90 dakikasındaki herhangi bir bölümde öyle aman aman bir futbol oynamadık bence. sadece ilk yarıda 3-4 pozisyonda ve ikinci yarıda 1-2 kontra atakta güzel paslaşmalar oldu. özellikle ilk golde ermin'in çapraza koşup diğer tarafa nefis pası ile buluşan yasinin golü ve ardından oktay'ın sıfırdan içeri girip yerden ortası ve karabüklükerin uzaklaştıramaması ardından hurşut'un golü derken ilk yarı 2-0 sona erdi...
ikinci yarı karabük saldırarak başladı. biz ise inanılmaz hatalar yapmaya başladık. bir yandan topu bir türlü uzaklaştıramamaya ve bir yandan da panik oynamaya başladık. böyle olunca hem bir gol yedik hem de acayip derece de baskı...
uzun lafın kısası çok aman aman bir futbol oynamadan alınan 3 puanın psikolojik olarak anlamı büyük. böylece bir yandan çok sevdiğimiz ve uzun yıllar burada olmasını istediğimiz fuat çapa'nın gelecek maçlar için kredi alması hem de futbolcuların kendilerine olan güveni kazanmaları açısından bu 3 puan çok iyi oldu.
ama şunu da belirtmek gerekir ki; thomas doll'un kurduğu takımdaki gibi, orta sahanın teknik ama defansif özelliği düşük olduğunda karabük gibi fizikli takımlar karşı direncimiz çok zayıflıyor. bir de buna defansın kötü olması eklenince işin ucundan tutamıyoruz.
çarşamba günü eses maçı var. deplasmandaki bu maç gidişat için çok önemli...