"eskişehir iktisadi ve ticari ilimler akademisinde talebeyim. kampanya dönemlerinde de kütahya şeker fabrikasında muhasebecilik yapıyorum. eskişehir'de sevilla maçı var. maçtan bir gün önce şefe gittik, durumu anlattık. şef de lanet bir herif. kabul etmedi tabii... 8 eskişehirli arkadaş birer istifa dilekçesi yazıp önüne koyunca şef uyandı. işler tepe taklak olmasın diye izni verdi. hemen eskişehir'e geldik, maçtaki yerimizi aldık. son 20 dakika içinde sevilla'nın golü geldi. normalde biz takıma sonuna kadar bağlıyız ama ilk defa nasıl küfür ediyoruz. biz işimizden olmayı göze alıp maça gelmişiz, bir de yeniliyoruz yani. golümüz son dakikalarda geldiği için stadın büyük bir kısmı boşalmıştı. dolayısıyla onlar son 12 dakikada gelen üç golü izleyemedi. üç gol de birbirinin kopyasıydı... hep sağdan orta, hep fethi, hep hep gol!.. biz golü sanat okulu tarafından yedik. üç golümüz de hava hastanesi tarafındaki kaleye atıldı. bol bol sevinç gözyaşları döküp tur attıktan sonra kütahya'ya döndük. fabrikanın tesislerinde eskişehirli arkadaşlarla sabaha kadar rakı içtik..."