ersun yanal'ın gençlerbirliği ve fatih terim'in galatasaray başında bulunduğu yıl. her iki takımda sezonun son haftalarına kadar beşiktaş ile birlikte şampiyonluk mücadelesi veriyorlar. aynı zamanda sezon beşiktaş'ın 100. yılına denk geliyor...
gençlerbirliği sezonun açılışında 4te4 yaparak iyi bir başlangıç yapıyor lige. ardından trabzon, denizli, fener beraberliği ve bu arada ankaragücü, gaziantep ve malatya yenilgileri büyük bir düşüş olarak adlandırılıyor. 10. haftadaki fenerbahçe beraberliğinin ardından gençlerbirliği takımı inanılmaz bir performansa başlıyor. elazığı, altay, adana galibiyetleri ardından ankara'da galatasaray önüne çıkıyor.
kombinelerimizle soğuk bir kasım akşamı "gecekondu" tribününe giriyoruz. haliyle önemli maç. bu maçı alırsak takımın daha da büyük bir ivme kazancağını biliyoruz. o yıllarda istanbul maçlarında gençlerimize sadece gecekondu tribünü tahsil ediliyor. tüm kapalı, maraton ve saaatli rakip takımda. böylece stada adım atar atmaz bir başka "deplasman" maçına daha çıkıyoruz. "burası ali sami yen", "burası kadıköy" vs tezahüratları hiçde yabancı ve anlamsız olmuyor ne yazık ki!
bir artı parantez: yarın 08-09 sezonu 7. hafta maçında anakara'da beşiktaş ile karşılaşacağız ve bu maçta gençlerbirliği bjk, fb ve gs karşısında "ilk kez" gecekondu, maratonun tamamı ve kapalının yarısını alacak. yani ilk kez bjk, fb ve gs maçında tribünlerin büyük bir bölümü gençlerlilerin olacak...
kadroyu tam hatırlamıyorum ama o sezonki kemik kadromuz, ömer abim, kuzenim barış ve süleyman ile tribündeydik büyük ihtimalle. aklımdan hiç çıkaramadığım galatasaray'ın hiç beğenmediğim "milenyum rengi" (gri) forması ve fatih terim'in sürekli kulübesi önünde çılgına dönüşü var. bayağı iyi mücadele ediyoruz. ilk yarının ortalarında serkan balcı ile golü bulunca çılgına dönüyoruz. gençlerbirliği çok iyi top yapıyor, hem galatasaray'a net bir gol pozisyonu vermiyor hem de kaçırdıkça kaçırıyor! ve maç 1-0 bitiyor. sevinçten deliye dönüyoruz.
gençlerbirliği bir hafta sonra deplasmanda beşiktaş ile 1-1 berabere kalıyor. (sinan engin'in maç sonu soyunma odasına giden gençlerlilere herkezin içinde "şampiyon mu olacaksınız da bu kadar asılıyosunuz lan!" diye bağırdığı maç!). ve ardından oynanan 15 maçta alınan 12 galibiyet ve 3 beraberlik...
milliyet'ten halil özer'in kaleminden: "24. dakikada serkan’ın attığı gol, maçın skorunu belirlese de, oyunun geneline baktığınız zaman gençlerbirliği sahasında tarihi bir rekoru kaçırmadı desek yalan olur. galatasaray gibi bir takımın 90 dakikada tek organize pozisyon bulamadan maçı kapatması ve savunmasının her gelen atağı gol pozisyonuna çevirmesi, sarı - kırmızılı takım için yenilgiyi kaçınılmaz hale getirdi. galatasaray on birinin, özellikle youla’nın ciddiyetten uzak gol vuruşlarına yatıp, kalkıp dua etmesi gerekir. aksi halde, ikinci bir kadıköy faciası başkent’te de yaşanabilirdi."