deplasmanda fırtına gibi esen sarı kırmızılılar, ali sami yen'de yine hayal kırıklığı yaşattı. denizli’ye yenilen cimbom, adana'dan sonra başkent ekibine de takıldı, hayati değerde 7 puan kaybetti.
g.saray için zor bir virajdı. rakip g.birliği. alan şampiyonluk yarışında devam edecek, öteki veda. ama 90 dakika sonunda her iki takım 1 puana razı oldu. sevinen lider beşiktaş...
9.dakikada okan'ın sağdan ortasında, arka direkte boş kalan filip, düzgün bir vuruşla topu mondragon'un kapattığı köşeden filelere gönderdi: 1-0. 11.dakikada taca çıkmakta olan topu güçlükle çeviren hakan ünsal, meşin yuvarlağı arif'e verdi. bu oyuncunun sol çaprazdan yaptığı ortaya penaltı noktası üzerinde şık bir kafa vuruşu yapan ümit karan, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturarak beraberliği sağladı: 1-1.
28.dakikada filip'in soldan galatasaray ceza alanına yaptığı ortaya, altıpas içinde uygun durumdaki veysel dokunamayınca, top auta gitti. 35.dakikada ergün'ün ceza alanına gönderdiği topu önce göğsünde kontrol eden ümit karan'ın rövaşata vuruşunda, top yandan auta gitti.
56.dakida ergün'ün sağ kanttan kullandığı korner atışına mehmet polat'ın vurduğu kafa üst direğe çarparak auta gitti. 57.dakikada mondragon'un hatalı pasında topla buluşan veysel kötü vurunca meşin yuvarlak kolombiyalı kalecide kaldı. 63.dakikada ahmed hassan'ın pasıyla ceza sahasının sağında topla buluşan veysel'in bekletmeden vuruşu mondragon'da kaldı.
75.dakikada ümit karan, kaptığı topta kaleye şut atmak yerine lukunku'ya pas çıkarmayı tercih edince g.birliği savunması araya girerek tehlikeyi uzaklaştırdı. 89.dakikada mbayo'nun ceza sahası dışından vurduğu sert şutu mondragon güçlükle kornere çeldi.
negatif enerji iki ingilizin hayatını kaybettiği istanbul'daki leeds maçının rövanşında, o inanılmaz gergin ortamda elland road'da galatasaray'ı saha kenarında mükemmel yöneten ve takımına pozitif enerji veren fatih terim'e hayran kalmıştım.
hırsını oyuncularıyla paylaşıyor, onları hedefe odaklıyordu. ama dün özellikle ilk yarı boyunca kendi futbolcularına ve tribünlerine negatif enerji yükleyen bir terim vardı, oyun alanının kenarında. hangisi gerçek terim, hala kararsızım.
gençlerbirliği, galatasaray'dan daha kötü bir takım değil. hatta artıları daha fazla. oyun disiplini, oturmuş 3-5-2 formatına uyum mükemmel. orta beşlinin kenar adamları okan ve deams kusursuz. defansta el saka-deniz uyumu yanında, orta alanda yaratıcı ahmed hassan ve sürekli baskı uygulayan thomas'ın yardımlaşması üst seviyede.
peki, ya galatasaray?
arif ve hakan ünsal'ın sahada göründüğü, ama oynayamadığı bir maçta eksikler bu kadar da değildi. lukunku, vedat ve hatta son dakikalarda iki hayati kurtarış yapmasına rağmen mondragon da kayıplar arasındaydı. volkan eski performansının çok uzağındaydı. ergün dışında gol aksiyonlarına imza atacak kimse yok, galatasaray'da. yine ümit karan, bu takımın en önemli golcüsü.
beşiktaş'a yarıyor
istanbul'da son haftalarda denizli ve adana'ya kaptırılan 5 puandan sonra, 2 puan da gençlerbirliği önünde kaybedildi. finişin başladığı anda, hem de ali sami yen'de kaybedilen 7 puan sonrasında galatasaray'ın şampiyonluk şansı, artık ihtimal hesaplarına kaldı. ve bana göre de çok zor.
bülent uzun'un yönetimine çok kişi baktığı açıya göre birşeyler söyleyebilir. dün akşamki yönetimiyle oyunun kaderinde etkili değildi.
gençlerbirliği'nin hakkını yemememek lazım. her yönüyle türkiye liglerinin en başarılı takımı. galatasaray'ın ve gençlerbirliği'nin kaybettiği puanlar, sadece beşiktaş'ın işine yarıyor. ve şampiyonluk da artık beşiktaş'a gülümsüyor.
pazar sabahları trt'de kızılderili filmleri yayınlarlar. nostalji yaşarız... baltalar, mızraklar ortaya çıkar, heyecan duyarız. dün de g.saray, g.birliği maçında adeta bunlar konuştu.
hırs, ihtiras, hedefe varma ve telaş her iki takımın da enerjisini tüketti. yapmak istediklerini yapamadılar. herşey çarşafa dolandı.
bir teknik adamın takımı maça hazırlaması üç unsura dayanır:
kalite... ilişki... verimlilik...
trabzon maçından bu yana terim, tüm futbolcularını bu üç unsurla motive etmeye çalıştı. önce ilişkilerini iyi tuttu. onları devamlı gıdıkladı. moral ve psikilojik açıdan onları aşıladı. ama aşı galiba fazla geldi. bu ihtiras ve hırs telaşa dönünce yapmak istediğini yapamadı.
enerji tükendi
ümit karan birinci bölümde ayhan ile birlikte bunu sahaya yansıtıyordu. haliyle ikinci bölümde enerjisi tükendi. g.birliği düşüşü yukarı çekmek istiyor ve onlar da verimliliklerini arttırmak istiyordu.
g.saray karşısında fazla adamla hücum etmeyi değil defansını sağlam tutup sigortalı futbolu tercih etti. mondragon'un öyle bir golü yememesi gerekirdi. kalitesine yakışmadı. aynı hatayı iki kere daha yapmasına rağmen bunu telafi etmeyi bildi.
g.saray hedefe ulaşmak için enerjisini fazla harcadı ve oyunun bütününde g.birliği'nin enerji deposu olduğunu unuttu. skoru ilk 20 dakikaya sığdırmak istediler ama olmadı. daha sonra da oyundan düştüler.
gençler takımı kolay lokma değildi. g.saray bu farkedemedi. önündeki büyük virajı hesaba katamadı. bu puan farkı kapanır mı bilemem ama g.saray'ın işi zor.