murat toklucu'nun takımdan ayrı düz koşu kitabında yer alan "deprem sonrası bir yalnız takım: kocaelispor" başlıklı yazısında;
ismet çiğit, futbolcular satıldıktan sonra düşüş hızlandı dese de, beşiktaş'tan kocaelispor'a transferi olay olan futbolcu serdar topraktepe bambaşka şeyler söylüyor:
"deprem anında iki futbolcu arkadaşımla birlikte benim evdeydik. uyanır uyanmaz pencereye yöneldim ve ikinci kattan atlamayı düşündüm. bir futbolcuyu o yükseklikten atlamayı düşündüren depremi bir düşünün sonrasında soğukkanlı kalmaya çalışıp evden çıkabildik. beni asıl tedirgin eden depremin avcılar'da da büyük yıkıma yol açtığını öğrenmem oldu. çünkü ailem avcılar'daydı ve haber alabilmek mümkün değildi. ligden çekilip çekilmeme konusu başlangıçta aklımıza gelmedi, gerçi birçoğumuzun aklında lig felan da kalmamıştı ya. sonra biraz kendimize gelince başkan sefa sirmen bize 'çocuklar halkın sığınacağı tek şey futbol kaldı, hepimize büyük görev düşüyor' diye bir konuşma yaptı. ben futbolcu arkadaşlarımın hiçbirisinin ligden çekilelim diye ısrar ettiğine tanık olmadım. gerçi biz bekar futbolcuların işi daha kolaydı, ama evli ve çocuklu arkadaşlarımız daha farklı düşünmek zorundaydı. zaten kocaelispor'dan deprem nedeniyle ayrılan futbolcu arkadaşlarımızın hepsi eşinin ısrarıyla ayrıldı. biz sorumluluk gereği gitmedik, fakat depremden önceki durumu hemen yakalamamız mümkün olmadı. lige ara verildi, biz 3 ay riva'da kaldık. morallerimiz çok kötüydü. aslında depremden etkilenen sıradan insanlardan çok farklı değildik. kocaelispor'a deprem nedeniye gelmek istemeyen türk futbolcu olmadı, bildiğim kadarıyla bazı yabancı futbolcular deprem endişesi nedeniyle gelmek istemediler. aradan zaman geçti, zaman her şeyin ilacı sözü doğru galiba tek şey biliyorum, bundan sonra başarısız olursak deprem gibi bir bahanemiz olmayacak."