murat toklucu'nun takımdan ayrı düz koşu kitabında yer alan "deprem sonrası bir yalnız takım: kocaelispor" başlıklı yazısında;
özgür kocaeli gazetesi genel yayın müdürü ismet çiğit, depremin kocaelispor'a etkisinin çok abartıldığı görüşünde:
"17 ağustos salı gününe kadar ligin iki haftası oynanmıştı. biz de üçüncü hafta maçına hazırlanıyorduk. göztepe ve fener'le oynamıştık iki haftada. her ikisi de deplasman maçıydı, ikisini de berabere tamamlamıştık. depremin ertesi günü takım istanbul'a gitti. orada kendi aralarında konuştular, güvenç kurtar'la futbolculara kalsa takım ligden çekilecekti. döner dönmez başkana başvurdular çekilelim diye... biz deprem olmadan da sahamızdaki çalışmalar nedeniyle dışarıda oynuyorduk zaten. bu biraz daha uzadı depremle. ilk yarının son haftasına kadar deplasmanda oynadık, sonra normale döndük. başkan birçok insanla konuştu ve ligden çekilmemeye karar verdi. devlet ve hükümet izmit'i çok yalnız bıraktı, bu doğru. ancak halkın, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşlarının ilgisi büyüktü. bu futbol alanına da yansıdı.
kocaelispor depreme kadar çok antipatik bir takım görünümündeydi. buraya gelen yabancı taraftarların başına çeşitli işler gelmiştir, kocaelispor herkese ters gelen bir takımdır, falan. onun için biz sevilmezdik. depremde değişti bu. kocaelispor gittiği her yerde ayakta alkışandı. hakemler de toleranslı davranıyordu açıkcası. ben kocaelispır'un depremden sonra güçsüz kaldığı ve başarısız olduğu yorumuna çok katılmıyorum. devlet elbette birşeyler yapabilirdi, ismetpaşa stadı'nın onarımını üstlenebilirdi. galatasaray'a uefa kupasını kazandıktan sonra verilen paranın onda biri deprem yardımı olarak verilebilirdi. ama bu olmasa da halkın büyük desteği vardı. ben deprem sonrasında kocaelispor'un çok çok büyük sıkıntılar yaşadığı kanısında değilim. bakın ilk iki hafta iyidik diyorum, ama depremden sonra oynanan dörtüncü hafta maçında gençlerbirliği'ni ankara'da 4-0 yendik. 5. hafta oynadığımız beşiktaş maçında aldığımız 1-0'lık mağlubiyetle başladı düşüşümüz. beşiktaş'ı yensek lider olacaktık. ardından evren, mert, zeki satıldı ve düşüş hızlandı. yalnızca psikolojik ezikliğe mal etmemek lazım. bakkal dükkanını açtı, biz gazeteyi yapmaya devam ettik, türkiye standartlarının çok üzerinde paralar kazanan futbolcuların da top oynmaya devam etmesi gerekirdi. ayrıca kişisel fikrim futboluların güvenç kurtar'ın eksik mmotivasyonu yüzünden olaydan çok etkilendiği yönünde. güvenç kurtar soğukkanlı davranmadı bence."