1962-63 türkiye ligi çift grup üzerinden oynanmış ve gruplarında ilk 6 sırayı alan 12 takım final grubuna kalmışlardı... nisan’da başlayan final maçları kıran kırana geçiyor, bol gollü karşılaşmalarda kimin kimi yeneceği önceden kestirilemiyordu.
o zamanlar takımlar haftada iki maç yapıyorlar, maddi imkansızlıklardan dolayı aynı şehrin iki takımı deplasmana beraber gidiyorlar, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere iki ayrı karşılaşma oynuyorlardı.. işte istanbul’un sarı-kırmızılı galatasaray’ı da izmir maçlarını oynamak üzere 18 mayıs cumartesi günü ege’nin incisi bu güzel şehrimize gitmişti. ilk gün izmirspor karşısında, 1-0 geriye düştüğü maçta metin oktay’ın 3, kadri aytaç ve tarık kutver’in birer golüyle sahadan 5-1 gibi büyük bir farkla galip ayrılan galatasaray 19 mayıs 1963 pazar günü de altay’la karşılaşmak için alsancak stadı’na çıkmıştı. avusturyalı hakem schiller’in yönetiminde altay- candemir, k.ahmet- kadri, b.ahmet, nuri- tarık, suat, metin oktay, mustafa ve uğur dizilişiyle mücadele eden galatasaray, altay’ın varol- bekir, numan- osman, necdet, atilla- gönen, cahit, nazmi, hikmet ve ayfer’den oluşan kadrosu karşısında gol kaydetmeyi başaramamış ve karşılaşma 0-0 sonuçlanmıştı.
ancak, metin oktay gibi izmirli ve bu kentin gurur kaynağı bir futbolcunun hunharca tekmelenerek sakatlandığı maçtan sonra sarı-kırmızılıları stattan, kaldıkları otele taşıyan araç kırmızı ışığa takılınca, kafile bir anda kızgın izmirli taraftarların saldırısına uğramış, araçtan indirilen galatasaraylılar canlarını kurtarabilmek için yumruklarını konuşturmak zorunda kalmışlardı...
saldırgan grubun sayısı artmaya ve galatasaraylı oyuncular gittikçe kendilerini korumakta güçlük çekmeye başlamışlardı ki, olay yerine yetişen güvenlik güçleri zorlukla da olsa olayları yatıştırmayı başarmış ve her şeyden önce o şehirde konuk olarak bulunan istanbul takımı oyuncu ve yöneticilerinin canlarını kurtarmışlardı.