şimdi beşiktaşlı taraftarlar, «şenol - birol - gol» sloganı yerine «güven - suat - gol at» sloganı yerleştirmek çabası içerisindeler.
gerçi tribünlerden yükseln bir -iki çatlak sesin dışında bir ağızdan gökülen «güven - suat - gol at» cümlesi pek içten gelmiyor. bir burukluk, bir küskünlük hatta bir kırtgınlık havası var bunda.
taraftarlar, ihanete uğrayan, terkedilen bir sevgili haleti ruhiyesi içerisinde sesleniyorlar şenol'a ve birol'a. belli ki yenilere ümit bağlamışlar. sanlının bir iki güzel hareketi onları coşturmağa kâfi geliyor. suat'ın bir iki çalımı ve muntazam pası, onlara ümit kapılarını aralatıyor. dünkü oyunu gördükten sonra gerçekten, ümitsiz olmalarına hiçbir sebep yok beşiktaşlıların. zira, maçın 90 dakikasında, geçen yıl şampiyonluğu kaptırdıkları rakiplerinden daha çok gol pozisyonuna girdiler ve daha baskılı oynadılar.
uğur ve metin'in yokluğu elbette ki, sarı - kırmızılı takım için bir dezavantaj teşkil eder. ama canlı ve maça asılma gücü gösteren beşiktaş, bu iki as eleman oynasa dahi kanaatimizce yine de kolay kolay mağlûp olmazdı.
bizce ilk intiva, siyah - beyazlıların kuvvet değil, isim kaybına uğradıklarıdır.