ali artuner: hayatının en diri ve en soğukkanlı oyununu oynadı. bir tek hatâsı hariç şöhretli rakiplerine fırsat vermedi. emin blokajlarla gol yemedi ve karşı tarafı da psikolojikman öldürdü.
ergun: oyuna sinirl. başladı. karşısında oynayan grabowski ters geldi ergun'a. oyun ilerledikçe asabına hâkim oldu. iyi bir ikinci devre çıkararak beraberlikte arkadaşları ile birlik oldu.
muzaffer: memleketimizin bir numaralı stopperi muzaffer son dünya kupası hediyesi müller’e göz açtırmadı. yerden ve havadan sahanın en iyisi idi. daha güzeli defansta topa rastgele vurmadı, indirdi, adam gördü. bana kalırsa avrupa piyasasında büyük isimlerden biri oldu.
ercan: libero idi. birkaç dan dunu hariç topa basıp kafa kaldırıp, adam görmenin, futbolu çok daha iyi süsleneceğini anlamış görünüp defansta çok faydalı oldu. bilhassa ali ne anlaşmaları takdire şayandı.
alpaslan: geçen senenin en iyi futbolcularından biri olan bu genç adam almanya karşısında imtihan verdi va çok iyi oynadı. libuda gibi seri bir adamı çizgi üzerinde nakavt edip içeri kaçırttı. böylece de alman oyunu sıkıştı vazifesini yapanlardandı. soğukkanlı, harikulâde, türkiye için büyük bir kazanç.
kâmuran: türk futbolunun iyi adamlarından, alman maçında ayağında hiç top tutmadı. iki orta saha arkadaşıyla beraberlikte büyük rol oynadılar. almanlara karşı gösterdiğimiz futbolun sebepleri olup, forveti de yandan destekleyip takımımızın almanlara karşı üstün oynamasını sağlayanlardan biri oldu. attığı gol zekâ, soğukkanlılık ve iyi vuruşun eseri idi.
ziya: işte köln stadının orta saha kralı. birbuçuk saatlik futbolda hemen hemen hiç hata yapmayan türk futbolcusu. defans ile forvet arasındaki boşluğu dolduran ve türk takımını müdafaadan hücuma kaldıran kuvvetin önderi.
şanlı: durgun başladığı oyunda bir körük gibi ileri geri çalışarak bütün takıma rahat nefes aldıran, kritik zamanlarda tek başına faydalı hücum denemesine kalkan, defansta çalışan çok iyilerimizden.
metin: müdafaada kalacak bir takıma ilerde rahat nefes aldıran ve ayağında top tutan, zaman zaman tehlikeli olan adam olarak gözüktü ezilmeden ve yorulmadan oynadı yalnız diğer arkadaşları gibi kollektife değil de işı şahsiliğe döktü.
cemil: oynadığı ilk devrede iyi top kullandı ve hapsetti topu. ver kaça girmek için büyük efor sarfetti zaman zaman. alman kalesi yakınlarında tehlikeli oldu, kaleye şut atmak isteyen tek türktü diyebilirim. netice cemil iyi idi. tek kusuru üç almanın arasında top kovalayıp eforunu tüketmesi oldu.
ender: ender, vogts gibi büyük bir canavar karşısında istediği gibi oynayabildi. zaman zaman büyük çalımlarla karşısındakini sahadan sildi ve alkışlandı. ama kale yakınlarında hiç tehlikeli olamadı. kaleye attığı tek şut da bir frikik atışından oldu.
yaşar: ikinci devre oyuna giren yaşar, bütün hüsnüniyeti ile top kovaladı. press yaptı. deplâse oldu. nesi var, nesi yok ortaya koydu. orta üçlü ile beraber top çevirmede ustalık gösterdi ve bence vazifesini başardı, zaman kazanmamıza rol oynadı.