dün beşiktaş - ankaragücü maçında ali sami yen stadının kale direkleri yapayalnızdılar. yalnızlığı bırakın hattâ diyebilirim ki bekçileri tarafından ihanete bile uğradılar... her iki takımın kalecileri beşiktaş'tan ilkönce sabri sonra şükrü, ankaragücünden de aydın, değil onların arasından topu geçirmemeğe çalışmak, tehlikesiz topları âdeta tutup içeri attılar. sadece aydın’ın yerine giren baskın direklerine sadık kaldı sonuna kadar... kalecilerin peşi peşine yedikleri anormal derecede hatâlı beş gol diyebiliriz ki takımlarını da şaşırttı. afallattı ve sahaya yayılışlarından tutun da top kontrollerine, taktik görevlerine k sahada herşeyi karıştırdı, oyunun kalitesini vasattan aşağıya kaydırdı... beşiktaş takımında ayağındaki topları iyi yerlere atmaya çalışan barbu rakip hücumlarının yönünü kestiremiyor ve defansına sızan rakip oyuncuları asla zamanında karşılayamıyordu… böylece de beşiktaş defansında çok gedikler açılıyordu... siyah - beyazlıların yedikleri gollerde bence kalecileri kadar liberoları barbu'nun da hatâsı vardı… orta saha oyuncularının gözleri ise evlerinde oynamanın verdiği psikolojik bir itilişle haddinden fazla ilerlerdeydi… her maçında görevini hırsla, azimle yapan mehmet bile bir ara bezer gibi oldu. abdullah'ın devamlı ataklarından..
beşiktaş en ileri üçlüsüne gelince... faruk hemen belli olan bir moral çöküntüsü içende eriyor. sami ise yeni yerinde oynadığı bir. iki iyi oyundan sonra kendisini aşırı bir gurura kaptırmış görünüyordu... nihat da toplara gereken ciddiyetle girmiyordu. anlıyacağınız bir sanlı vardı beşiktaş'ta birşeyler yapmak için çabalayan..
ankaragücü'ne gelince bu karmakarışık oyun içinde yer yer düğümlenmiş, yer yer fazla girift bir düzen içinde göründüler... beraberliğe çok razı bir ruh hâleti içindeydiler.. halbuki deplasmanda da olsalar özellikle ikinci devrede çok daha cesur ve bilinçli kontrataklar yapabilirlerdi gibi geldi bana... bunu başaracak elemanları da vardı...
kısacası dünkü maç seyircilere altı gol zevki, takımlara birer puan, futbola ise hiçbir şey vermeden bitti gitti…