evvela, bir noktada uzlaşmamız lazım: bugünkü milli takım türk futbolu icin bir dönüm maçı değil. . milli takımın başında bulunanların da futbolculara bunun aksini telkin ettiklerini sanmıyoruz... milli müsabaka heyecanına çoktandır hasret seyirci, bir kaç gün evvel italya'da bozguna uğrayan milli formanın temsilcilerini mutlaka ve mutlaka destekleyerek, galibiyetin mithatpaşa'da kalmasını isteyecektir.
anlaşılması gereken nokta; futbolda temiz bir etiket sahibi olan danimarka'ya karşı çıkarılan kadronun bir reform kadrosu olmadığıdır. yine bir gerçeğe parmak basmak lâzım: bugün seyredeceğim milli takım, son büyük kasırganın eseridir. milli takım, italya maçını bir beraberlikle veya az farklı mağlubiyetle bitirmiş olsaydı, bugün mithatpaşa'da oynayacak takım, bugünkü takım olmayacaktı. bu sebeple reform, gençlik, revizyon gibi laflar etmekte mana yok. hele, federasyon, şikayetleri ortadan kaldıracak yolu bulsun. türk futboluna sözde değil, sahada istikamet versin. o zaman, türk futbolunun bir dönüm noktasında olup, olmadığını tartışırız...
bu büyük tenkidi, milli takıma, oyun içinde mesuliyetsizlik değil, rahatlık havası duysun düşüncesiyle lüzumlu gördüm... kısacası, danimarka'ya karşı oynayacak çocukların sırtına milli maç mesuliyetinden sonra bir de bozgunun ağırlığını yklemeye hakkımız yok... biri milli maç... öteki, plan, hesap, dikkat, cesaret ve zaman işi...