acıların en acısı evlat acısıdır derler. ne acısı olursa olsun büyük üzüntülerden yakanızı bir an evvel sıyırıp toparlanamazsanız, üst üste binecek yeni küçücük üzüntülerin bile altından kalkamaz olursunuz. şu 6-0 da milletin yüreğini evlat acısı gibi yaktı kavurdu, hâla kavuruyor da milletin derken, milli takım futbolcularının ve idarecileri de bunun içinde. hatta taa başında geliyor pek tabii...
halbuki şimdi yeni bir milli maç arifesindeyiz. yani bir evlat gittiyse, yeni bir evlat var kucağımızda. gidene kahırlanayım derken, maazallah bu da gidiverir elden. eğer 6-0 cidden yaralar açmışsa yüreklerimizde, üzüntüden morfinlenmiş gibi gevşemektense o yaraların üzerine tuz ekmişçesine büsbütün hareketlenmeliyiz bu maçta.
anlıyacağınız, her milli maçtan evvel aslanlar diye coşturagittiğimiz millilerimiz sahada yaralı aslanlar gibi kükremelidirler bu hafta.
takım daha iyi tertiplenebilirmiş, sistem yanlışmış, taktik noksanmış, bütün bunların konuşma sırası değil bence bugün konuşmak için harcıyacağımız enerjiyi sahada hep bir ağızdan söyleyeceğimiz milli marşa saklıyalım ve 6-0'ı unuttuğumuzu onların da unutması gerektiğini anlatmak için yaralı aslanlarımızı maç boyu teşvik edip, alkışlayalım.