beyoğluspor'u 5-1 mağlûp eden galatasaray 5 eksikle oynadı, 5 golle kazandı
kahraman bapçum
turgay, candemir, büyük ahmet, suat metin... beş şöhret beş as, beş milli... bunlar g. saray'ın dünkü kadrosundaki eksikler. sayı tabelâsı ise: 5-1... beş eksiğe, ordudaki mustafa'yı ekleyin: demek ki sarı - kırmızılılar, takımın yarıdan fazlasını kızağa çekip yine de ligin hiç de başarsız olmayan takımı beyooğluspor'u silkip atabiliyorlar.
buna tek kelime ile «başarı» denir.
alabildiğine kaygan bir sahada, top kontrolünün imkansızlaştığı şartlar altında elbette iyi futbol oynanamazdı. nitekim oynanmadı da. fakat herşeye rağmen tatsız ve mansız bir mücadele haline gelmedi. hırlı, istekli ve seyri sıkıcı olmayan bir oyundu bu.
maçin ilk golü en beklenmeyen anda atıldı. beyoğluspor beş dakika adeta taraftarlarına - daha doğrusu galatasarayın galibiyetini istemiyenlere - ümit vermişti. fakat beşinci dakikada bülent'in uzun bir degajını beyoğluspor solbeki başının üzerinden sektirip kaçırınca talat ve tarık birlikte daldılar. talat topa hakim oldu. düzeldi. süzüldü. yakın mesafeden cavit'i mağlup etti.
ikinci gol çok gecikmedi. onsekizinci dakikada sert ve vücut vücuda yaptığı bir mücadele ile ayhan sola kayarak kaleye yaklaştı. aut çizgisine çok yaklaştığı bir sırada birkaç kişi arasından son bir sıyrılışla şutunu çekti. cavit bu topu şutten önce kesmeğe çıkmalıydı.
bu golden sonra oyun mütevazi sayılabilecek bir tarzda gelişti. akınlar karşılıklı oluyor fakat sarı - siyahlı takımın forveti gol şansına sahip gözükmüyordu.
gol furyası
maçın bitmesine 17 dakika kalmıştı ve durum henüz 2-1 idi. işte maçın gol furyası bu dakikada başladı.
yirmi sekizinci dakikada soldan yapılan bir ortaya çıkış yapan cavit'in yumruk darbesi topu ortalarda bıraktı. kaleci yerde ve top penaltı yerinde tarık'ın önünde idi. tatlı bir plase ile top ağlara gidiyor ve maç artık beyoğluspor hesabına bitmiş sayılıyordu.
hemen iki dakika sonra kartal, uğur'un ortasını elle kesince hakem tereddüt etmeden penaltıyı verdi ve ayhan dördüncü golü yaptı. hem de cavit'i sola doğru koşturup topu sağdan yuvarlayarak.
aradan dört dakika daha geçecek ve tarık oyunun son golünü de atacaktı. doğrusu bu gol hem atılışı bakımından tarık için hem de hatalı bayrak kaldıran yan hakemine aldanmayan ali timur için başarılı bir goldü. yan hakem ofsayt diyordu, halbuki değildi.