atilla türker'in 2003 yılında ümit yayıncılık tarafından yayınlanan, "ah şu futbolcular" kitabında yer alan hasan şaş biyografisi ve bu maçla ilgili hasan şaş'ın anısı şöyle;
adanalıdır, karataşlıdır... adam gibi adamdır. ankaragücü'nde tanındı. fatih terim'in isteği üzerine 5 milyon dolar karşılığında galatasaray'a alındı. şöhretin zirvesine çabuk çıktı. kolay adam geçme özelliği ve golcülüğü ile takdir topladı. dünya kupası sırasında milyarları kendine hayran bıraktı. süper star gol ayaklarından alessandro del piero, christian vieri, gabriel batistuta, hernan crespo, thierry henry, david trezeguet, michael owen ve ariel ortega gibi yıldızları bile açık ara solladı. muhteşem futbolu ile ayakta alkışlandı. ilk maçta brezilya'ya harika bir gol attı. tarih yazdı. sonraki maçlarda da hep tam puan aldı. dünya kupası en çok ona yaradı. brezilya milli takımının efsane ismi luiz nazario ronaldo ile birlikte şampiyonanın yıldızı oldu. adana ve türk halkı hasan ile gurur duydu. hasan'ın sıfır numara saç kesimi özellikle gençler arasında moda oldu. ama sonra hasan bir itirafta bulundu: karizma olsun diye değil, döküldüğü için saçlarımı kazıttım... hasan 23'ü a milli takım olmak üzere toplam 34 kez milli takım formasını giydi.
ülkemize gelen yabancı futbolcuların en iyisi hiç şüphesiz ki hagi'dir. dünya çapında bir futbolcu olan hagi ile aynı çatı altında bulunduk. galatasaray'da çok güzel günler yaşadık. fatih terim önderliğinde şampiyonluklara ulaştık... avrupa'da da destan yazdık. bu büyük usta ile çok ilginç anılarımız oldu. işte bunlardan biri...
y. yozgatspor ile kendi sahamızda oynuyorduk. ligin yeni ekibi karşısında ilk yarıyı 1-0 önde kapadık. golü hakan ünsal attı... ikinci yarıya da aynı kadro ile çıktık. 60. dakikada hagi'nin sakatlığı nüksetti. oyuna devam edecek hali yoktu... hemen yedek kulübesine baktı, teknik direktör lucescu'ya işaret etti ve uyarıda bulundu: "sol dizim çok kötü, beni değiştirin..." sonra da saha kenarına yürüdü. lucescu tarafından oyuna sokulmak istenen faruk, yardımcı hakem münir takbak'ın yanına geldi. nitekim münir takbak da bayrağını kaldırarak hakem bülent uzun'u uyarmak istedi. ancak bülent uzun, yardımcısının bayrağını görmedi... haliyle oyun devam etti... işte ne olduysa bundan sonra oldu. topla buluşan ergün, hagi'ye pasını verdi. hagi aldı... topa bastı... beklemeye başladı. öyle ya, sakattı... isteksiz davrandı. sonra birden... topu önüne doğru attı... yuvarladı... başını kaldırdı... hızlandı... dripling yapmaya başladı. hızla rakip kaleye indi. sonra bir kez daha başını kaldırdı. kaleye baktı... kaleci gökhan 'ın ileri çıktığının farkına vardı. anında da gerekeni yaptı... sakat olan sol ayağı ile topun altına girdi... vurdu... adrese yolladı... lamba oldu... yani müthiş bir gol oldu. usta, ustalığını göstermiş oldu. herkes adeta küçük dilini yuttu. bu kadarla kalmadı... sanki bir şey yapmadı... golün sevincini yaşamadı... yürüdü... alkışlar arasında çizgiye yaklaştı... münir takbak'ın yanına geldi... değişikliği bir türlü gerçekleştiremeyen münir takbak'a elini uzattı... sıktı... teşekkür eder gibi kibarca sıktı... sonra da... çıktı... soyunma odasının yolunu tuttu... selam olsun sana büyük usta...