* iki gündür tel-aviv'deyiz... ilk söz: hava sıcak, bize göre fazlaca sıcak... termometreler 33 dereceyi gösteriyor. istanbul'dan ayrıldığımız gün hava, hiç de fena sayılmazdı. buna rağmen, iki memleketin iklimi mukayese edilince, tel-aviv'de sıcaklardan kendini denize atanlar, hepimizin garibine gidiyor... iklim şartlarındaki değişiklikten en çok tesire kapılanlar, hiç şüphesiz milli kadrodaki galatasaraylılar... geçen hafta bugün polonya'nın en soğuk bölgesi katewice'de bytom'la maç yapmışlardı. «arada bir kar atıştırıyordu. hava o kadar soğuk ve sertti ki... kendimize gelebilmek için bir hayli ısınma hareketleri yapmış ve çoğumuz kanyak içmek mecburiyetinde kalmıştık...» diyorlar ve tel-aviv'deki temmuz ortası hararetine kendileri alıştırmak için gayret sarfediyorlar...
* sıcaklardan sora milli takım futbolcularını sarsan ikinci husus: yorgunluk. seyahatlerin üstüste gelişi, çoğunun maçlardan yorgun çıkışı, avrupa kupa karşılaşması gibi cidden çok mühim bir mücadele arifesinde umumi bir dezavantaj kabul edilebilir... bir de ürkeklikleri var çocukların... şu âna kadar tespit edebildiğim havayı belirtmeye çalışayım... gerek bugünkü israil maçı, gerekse gelecek haftaki italya maçı için takımda umumi bir çekingenlik, ürkeklik, isteksizlik dikkati çekiyor... mamafih, içlerinden tecrübelilerin ifade ettiği gibi «israil geçmeleri lazım...» moral meselesi.. burada takılmaktan ve bologna'ya mağlûp gitmekten çekiniyorlar...
* seyahatin ikinci durağı sayılan tel-aviv'e kadar kulağımıza gelen konuşma ve maç tartışmalarının ağırlık merkezini italya maçı teşkil etti. en büyüğünden en küçüğüne kadar, hepsi avrupa kupasında karşılaşacağımız italyanın son durumu hakkında bir şeyler sorup, öğrenmeğe çalışıyor... italyanın viyanada avusturya'yı yeniiini bizim için aleyhte bir durum kabul edenler kadar, lehte görenler de var... sanki israil'de iki maça birden çıkacağız... buna, avrupa kupası için iyi bir deneme de denilebilir. pek tabii ki denemeden en iyi netice ile çıkmak lâzım.
* biraz da futbolculardan... takım kaptanı turgay da pek büyük bir değişiklik yok... tecrübeli kaptanın rengi hafif sarımtırak. onunla gezenler, bu renk değişikliğinin sebebini bilirler. maç rengi bu... mamafih, oyuna hazır. gençler grubundan candemir, tarık, uğur, birol, şenol, heyecanlı görünüyor. ahmet berman sakin... arada bir «burada yenilmeyiz.» diyor. metin, tel-aviv'de de halkın sevgilisi oluverdi. nerede görülse, etrafı çevriliyor. metin'in italyada bir hesabı var. italya'ya karşı çok arzulu ve hırslı oynayacağı muhakkak... kafilede diğerleri fazla sakin sayılmazlar. idareciler dikkatli... hasılı, israil maçına hazırız. sıcaklar, saha ve seyirci dezavantajlarına rağmen ümitliyiz de...