bu yazı, türk milli takımını kıbrıs'ta seyreden, tanınmış israil spor yazarlarından dov atzmon tarafından milliyet için özel olarak kaleme alınmıştır.
bugün ramatgan stadında milli takımımızla karşılaşacak olan türk ekibi, bizim için hiç de meçhul bir kuvvet değil... hele türkleri kıbrıs'ta gördükten sonra, daha iyi tanıdığımızı tanıyorum.
hemen belirtmem gerekir ki, türkler sür'atli ve mahir futbolcularıyla her takım için tehlikelidir. mayısta istanbul'da oynanan ve bir penaltı golü ile biten maçı, bu defaki karşılaşma için ölçü olarak almak hatâ olur. ancak başka yönden bakılırsa, türklerin de, istanbul maçını israil takımı için bir kıstas kabul etmemeleri lâzımdır. israil takımı, bu defa kendi sahasında, kendi seyircisi önünde oynayacaktır. bunlar bir milli maçta yabana atılamayacak avantajlardır.
israil takımı bir «yeniler - eskiler karması» şeklinde çıkacaktır. gençlerden dinamizmi, eskilerin tecrübesiyle birleşecektir. türkiye'ye gitmiş, fakat sakatlıkları sebebiyle oynayamamış olan rozenbom ve tish, bu deda israil onbirinde yer alacaklardır. herhalde israil, kendi sahasındaki maça en kuvvetli tertibiyle çıkmapa çalınacaktır.
ama, kıbrıs'ta seyrettiğim türk takımı, kötü sahada iyi oynayamamış olmasına rağmen, gene de bir fikir vermiş ve israil'i yenebilecek kudrette olduğunu göstermiştir. bu, benim görüşümdür. bazı israil otoriteleri tamamen aksi fikirde olmakla beraber, turgay gibi güvenli bir kaleciyi, metin gibi bir golcüyü, tarık ve uğur gibi iki sür'atli açığı, şeref ve birol gibi top götürücü iki elemanı, naci gibi sağlam bir santrhafı, candemir - ahmet şeklindeki zor aşılır defansı gözönüne getirince, türk takımına gerçekten şans vermek gerekiyor.