kuvvetler denkti. böylesine bozuk bir sahada «saha avantajı» olamayacağı gibi, tribünlerdeki bir kaç kişinin de yerli takıma herhangi bir fayda sağlayacağı söylenemezdi.
bununla beraber daha çok gol pozisyonuna giren kasımpaaşanın maçı kazanmasını normal karşılamak lâzım. lacivert - beyazlılar oyunun ilk yarıdında üç mühim fırsat kaçırdılar ve bunların üçünün de kahramanı çetin'di. hele 31 inci dakiakda bülent'in ters bir vuruşu ile ortaya çıkan ytüzde yüz gollük pozisyonda kasımpaşa sağaçığının röveşata hevesine kapılmasını en iyimser olanlar bile affedemiycektir.
ikinci devrede istanbulun lâcivert - beyazlı ekibi daha müessirdi. bu arada 55 inci dakikada niyazi'nin isabetli bir kafa şutu oyunun kaderini tayin etti: erol'un çapraz favul atışından faydalanan niyazi'nin vuruşunu seyfi çelmek istemiş, fakat, topun ağlarla kucaklaşmasını önleyememişti. bundan sonra izmirspor beraberlik peşinde koştuysa da muvaffak olamadı. esasen 60'ıncı dakikada özkay'ın sakatlanma pahasına zeki'nin ayaklarına plonjon yaparak muhakkak bir gol tehlikesini berrtaraf etmesi maçın gidişini belli edecekti.