turkıye – macaristan maçının oynanmasından bir müddet evvel. lefter, yugoslav radinçski takımı karşısında. – tevali eden muvaffakiyetsiz oyunlarına bir yenisini ekliyor. sağda solda, tıpkı bugünküne benzer, «formsuzluk». «yaşlılık» lâkırdıları duyuluyordu.
ayni kanaatte olmadığım için, leftere o zaman sormuştum:
– ne dersin?
kendinden emin bir futbolcu edasıyla gülmüş ve:
– siz bilirsiniz, demişti.
ben bildiğimi yaptım… 19 şubat 1956 günü, mithatpaşada, macarlara dahi: «avrupanın en iyi solaçığı» dedirten bir lefter seyrettik.
bu «yaşlılık» teranesinin daima tekerrür edeceğini bildiğim için, lefteri, hususi bir müşahade altında bulunduruyor, yılların, bu genci artık futbol oynayamayacak kadar yıpratıp yıpratmadığını yakından takip ediyordum.
lefter, zaman zaman, her futbolcunun uğradığı formsuzluklara belki uğradı: fakat, yaşlanmış olmaktan mütevellit bir kıfayetsizliğe dûçar olduğunu asla görmedik.
o kadar görmedik ki, milli takımımızın, kısa bir müddet evvel, mesuliyetini ikinci kere deruhte ettiğim zaman, leftersiz bir kadro düşünmek lüzumunu duymadım.
ve o, böyle düşünmekte haksız olmadığımı bir kere daha teyid etti. filhakika, sofyadaki bulgaristan maçında lefter, takımımızın rakibinkine denk, hattâ onunkinden üztün bir hücum müessiriyeti göstermesinde. yüksek klâsı. engin tecrübesiyle. baş rolü oynuyordu. hakikat odur ki. bu müessiriyeti, lefterin sakatlanıp oyunu terk etmesiyle kaybettik.
lefterin, o günden bugüne kadar takip ettiği seyir de alâkamın dışında kalmış değildir. çeşitli sebeplerle ahengini kaybeden fenerbahçe takımı içinde bocaladığı maçlar oldu. ancak, bu oluşu, yaşlılıktan mütevellit bir yetersizliğe bağlamak çok hatâlı bir teşhis olur. çünkü, lefter, son müsabakalarındaki cevvaliyeti ile de. bir kere daha fiilen ispat ettiği gibi, di stefano gibi. mattnews gibi, yılların yıpratamadığı nâdir yaradılışlardan biri olmakla devam etmektedir.
evet, lefter, bon maçlarını, ancak on sekiz yaşındaki geçlerden beklenebilecek bir gayretle oynuyor. ben, bu gayret içinde. şampiyonluğa giden takımına hizmet arzusu kadar, «yaşlılık», «formsuzluk» söylentilerinin tekzibi isteğini de sezmekteyim.
milli futbol takımımızı. bu haleti ruhiye içindeki bir lefterin hizmetlerinden mahrum bırakırsak hatâ ederiz.
bu sebepledir ki. kendisinin oynatılmasından mütevellit mesuliyeti paylaştığımı, bütün memleket spor efkârı huzurunda ilân ederek teknik komite arkadaşlarıma şu hususu söylemek istiyorum: lefter’i milli takıma alınız…