ankaralı rakipleri karşısında hayli bocalayan sarı – siyahlıların üçüncülüğü dünkü maçtan sonra tehlikeye girdi
beykoz bir gün evvel ptt’yi tesadüfi bir golle yenmişti… dün de şekerhilâlle berabere kalarak milli ligin başından bu yana maçları yakından takip eden her şahıs'a beykoz, hızından çok şeyler kaybettiğini gösterirdi...
ankaranın sarı - lâcivertli takımı beykoz karşısında tam bir puan mücadelesi yaptı. oynadığı futbol markajlı, süratli ve nihayet tatlı sertti.
bir beykoz ki...
beykoza ne olmuştu?. bunun cevabını 11 sarı - siyahlı formayı taşıyan futbolcudan başkası veremezdi. sıtkı «ben vazifemi yaptım» der gibiydi. aydın da öyle. ama ısmaille yordanın konuşmaya hakları yoktu. erol. nusret. ali ve abdullah ise 90 dakika içinde bir tek müsbet hareket yapmadıkları için puan kaybından sorumlu idiler. yılmaza gelince… o 28. dakikada şahsi gayreti ile attığı golle vazifesini fazlasıyla yapmıştı. işte bu isimler milli ligin korkulu takımı beykozun asları idi ve bir şeyler yapıp derhal toparlanamazlarsa bu onların milli ligte kaybettikleri son puan olmıyacaktı.
ve şekerhilâl…
şekerhilâl baraj hattının ne olduğunu kavramış sahaya öyle çıkmıştı. bu düşünce sarı – lâcivertlileri düzeltmiş ve 48. dakikada kazanılan penaltı ile çok kıymetli bir puana kavuşmuştu. penaltıya yordanın topu eliyle çelmesi sebep olmuştu. metin penaltıdan golü yaparken kendinden emindi. ve şekerhilâl için son söz şu olmalıydı. biraz şans bu takımı dün mithatpaşadan tek puan yerine iki puanla uğurlardı.