yağmurun ağırlaştırdığı sahada durgunlaşan siyah - beyazlılar, maçı penaltıdan yedikleri golle 2-1 kazandılar
kahraman bapçum
mevsimin ilk yağmuru yağdı ve... dünkü maçı takımlar yine bizim kırk yıllık pirinç tarlasında oynadılar. tabii futbol seviyesi de umduğumuzdan birkaç sınıf aşağı oldu.
her iki taraf da fert olarak iyi mücadele ettiler doğrusu.. ama kimin iyi futbol oynadığı belli değildi. beşiktaşın üstünlüğü, arada sırada kısa süren parlayışlarda «birşeyler» yapabilmekten ibaretti. mevsimin ilk maçlarında gösterdiği büyük form dün beşiktaşta yoktu. hele defans... bereket versin ilk devredeki müdafaa zaafını kaleci özcan çok rahat kapatıyordu. devre 2-0 bitmişti. halbuki bu devrede iki takımın kalecileri yerlerini değiştirmiş, olsalar galiba aynı netice ters olacaktı.
birkaç çizgi ile maç
saha vıcık vıcıktı.. hakem oyuna hakim olamamıştı. beşiktaş kesin bir üstünlük kuramamıştı. vücut vücuda mücadele oldukça sert oluyordu. siyah - beyazın forvetleri. sarı siyahın kalecisinin hatalarını değerlendirmesini bildiler... ilk devre bu...
saha daha da bozuldu... hakem işin ucunu daha da kaçırdı... artık beşiktaşın üstünlüğü hiç bahis konusu değildi... oyun daha da sertleşmişti... özcan, kasapoğlunun penaltısını iyi takip edip az daha karşılayacaktı... işte ikinci devre de bu...
üç golün sineması
dakika 23: nedimden gelen top kale ağzında demarke kalan şenolun önüne düştü. kaleye mesafesi en çok 5 metre... şenol olduğu yerden sert bir burun oturtuyor topa... yılmaz eğildi ve tam üzerine gelen topu, iki elinin arasından kaçırdı. top ıslaktı, vuruş sertti filandı ama, gol şenoldan çok kalecinindi.
dakika 30: şenol sağdan süratli indi. avut çizgisine çok yakın yerden kaleye paralel bir şüt attı. bu ne pas, ne de orta idi. düpedüz şuttu ve bu kaleye paraleldi. yılmaz fırladı ileriye ve topu plonjonla karşıladı. nedim yetişti. vurdu. yerdeki yılmaz dönerek karşıladı topu. aksi tarafa yuvarlandı top. rahmi yerinde pozisyonu takip ediyordu. önüne düşen meşin yuvarlağa patlatıverdi şutunu. kale boştu...
dakika 56: kasapoğlu uzun mücadelelerle söktüğü topu ceza sahası içine soktu. iki müdafi arasından sıyrılıp düzeltmek için durakladı. sağdan, soldan kıstırdılar. makasladılar. düşürdüler. penaltı kararı hiç de anormal değildi. ceza vuruşunda özcanın soluna yerden topu gönderen gene kasapoğlu oldu... belki aldanıyorduk görüşümüzde ama özcan az daha çıkaracaktı bu penaltıyı...