cinden zeka fışkıran küçük ve simsiyah gözleri çevreleyen ince kıvır kıvır saçlar ve kalın dudaklarının üzerinde belli belirsiz tüyler... işte eusebio...
gayet ağır, yalvarır gibi konuşuyordu. çok şirin bir hali vardı. daha geçen gün mithatpaşa'yı dolduran 20 binden fazla istanbullunun avuçlarını patlatırcasına alkışladığı futbolcu o değildi sanki. «türk sporseverlerine iyi bir oyun gösterebildilerse ne mutlu bize» diyordu.
avrupa'nın pele'sinin unutamadığı şey «türk sporseverlerinin kendisine gösterdiği sevgi tezahüratı» idi. «çok memnunum.» diyordu. «kendimi portekiz'de imiş gibi hissettim ve türkleri çok sevdim.»
eusebio, türk futbolunu hızlı ve sert bulmuştu. istidatlı, ama köksüz bir futbol. beğendiği futbolcular arasında özcan, lefter, selim gibi isimleri sayabiliyordu.
1961-62 sezonunda menisküs ameliyatı geçirdiği için benfica'nın ancak 15 maçında oynadığını söyleyen eusebio'nun hayat hikayesi kısaca şöyle idi.
brezilya'nın 1950 dünya kupasındaki santrhafı ve 1961 de feroviario takımının antrenörü olan carlos bauer, afrika'da yaptıkları futbol maçlarından birinde, bu zencinin büyük meziyetlere sahip bir futbolcu olduğunu keşfetmişti. takımıyla beraber lizbon'dan geçerken, sao paulo'daki antrenörü bela guttmann'a uğramayı da ihmal etmedi. sohbet arasında bauer, eski antrenörü guttmann'a «mozambik'te fevkalade bir futbolcu var. bana yaramaz. zira, brezilya'da öyle çok futbolcu yetişir. ama sen onunla meşgul olursa herhalde yıldızı çabuk parlar.» demişti. guttmann, bu sözleri yabana atmadı ve eusebio'yu portekiz'e getirtti.
çok fakir bir ailenin çocuğu olan eusebio, ilk denemesinde guttmann'ı hayretler içersinde bıraktı. macar antrenör sabırlı idi. eusebio'yu mükemmel bir futbolcu olarak yetiştirdi. ilk maçını 14 haziran 1961'de belçika'nın anderlecht takımına karşı oynadı ve bir gol attı. fakat 16 haziranda benfica'nın santos'a 6-3 yenildiği maçta brezilya şampiyonuna attığı üç gol bütün avrupa'yı yerinden oynatmağa kafi geldi. o günden bugüne kadar çığ gibi büyüyen şöhreti ile eusebio, avrupa kıtasının en artistik, en golcü ve en pahalı futbolcusu oldu.
eusebio ferreria da silva, fevkaladeliği olmayan bir isme sahip ama, mozambik'linin şahane gösterisisinden sonra bir portekizli idarecinin söylediği şu sözü lütfen dinleyin: «eusebio'yu satmak mı? siz de gördünüz. milyonlara değişilecek futbolcu mu eusebio?»