sarı-lâcivertliler kötü oynadıkları maçın bitmesine 3 dakika kala lefterin penaltı golü île galip geldiler
necmi tanyolaç
f. bahçe, hakkı olmayan bir galibiyet aldı. bırakalım galibiyeti, böylesine bitik, böylesine titrek ve ne için oynadığını bilmeyen bir takıma dünkü karagümrük karşısında beraberlik bile fazlaydı...
ne yaparsnınız ki; hakemin, kaideleri gözünü kırpmadan tatbik edeceği tutmuştu. doğan babacan, karagümrük'lü doğanın maçın bitmesine 3 dakika kala ceza sahası içerisinde leftere yaptığı favilü de görmese «olabilir. hakem de insan, demek ki, güzünden kaçtı.» diyecektik..
ama, 87. dakikadaki hadisede, kaideleri de, takdir hakkını da bir düdükle sahanın ortasına yayıveren hakem, bundan 26 dakika evvel fenerbahçe ceza sahası içerisinde cereyan eden bir başka hadisede aynı titizliği göstermemişti. 61. dakikada karagümrüklü uluer topla fenerbahçe kalesine dalarken basri'nin - ne tarafından alınırsa alınsın - yüzde yüz penaltıyı gerektiren hareketleriyle yerle bir edilmişti..
futbol kaideleri keyfe ve sahada oynayan takımların rengine ve ismine göre tatbik edilince de seyircinin canı sıkılıyor ve insan ister istemez hakemin iyi niyetinden şüpheye düşüyordu..
fenerbahçe oyuna şiddetli rüzgâr altında başlamış, karagümrük ise nedim - tarık - uluer üçlüsü ile hücum denemişti. ilk devrede lefterin bir vuruşunun kale direklerinden dönüşü de dahil, seyredilecek, kaydedilecek bir tarafı yoktu.
fenerbahçe ikinci yarıya da «güya» hızlı girdi. başlangıçta bir iki yüklenme olmadı değil. ama, sarı -lâcivertlilerin aslarında bu yüklenişten bir şeyler çıkaracak gayret yoktu. lefter ve şerefin iki akınını durduran kaleci ali, karagümrük'ü rahatlattığı bir sırada, ani bir dalış yapan tarık'ın şutunu osman ayağını ortaya koyarcasına önlemesiydi. fenerbahçe maçı kaybederdi belki.. zaten, sarı - lâcivertli takımda bir üner, bir osman ve bir de naci vardı geriyi ayakta tutan... ondan ötesi? ne kadri, ne son haftaların futbolcusu hüseyin, ne de diğerleri için bir milli lig maçındaydılar demek zordu.
oyun biliyor ve karagümrük müdafaadaki ısrarı yüzünden mutlaka bir galibiyet kaçırıyordu... fakat, beri tarafın ne olsa fenerbahçe olarak bir gol şansı kalmış olacaktı.. son üç dakikanın biri daha erirken kaleci ali'yi takip eden lefter'i doğan'ın yere düşürüşü sahayı karıştırdı. yazık ki, bunu yapan futbolcu karagümrük'e usta ve canlı hareketlerle çok faydalı olan bir futbolcuydu. doğan ne kadar atlarsa atlasın, ne kadar saçını, başını yolarsa yolsun, hakem kararından dönmeyecek ve lefter'in penaltıdan attığı golle fenerbahçe bu maçı kazanacaktı.. hakkı olmasa da...