sport illustrato'nun "bütün torino'yu hayran bırakan türk" diye bahsettiği
can'dan milani ve petris özür diledi
şükrü güleşin romadan bildiriyor
torino maçında çok güzel bir oyun çıkaran can bartu, fiorentina'nın 11 nisan'da peştede ujpest ile kupa galipleri turnuasında yapacağı maçta hamrin'in yerini alacaktır.
nitekim, aynı konuya temas eden lo sport illustrato mecmuası da can'ı bütün hususiyetleri ile anlatan şu yazıyı neşretmiştir:
asi türk: bartu
gittiği her yerde asilik eden türk futbolcusu can bartu, ne zamandır beklediği fırsatı torino'da elde etti. floransa'yı çok çabuk fethettikten sonra sahada olduğu gibi arkadaşlarına da çalım atmağa kalkması, diktatör edalar takınması aleyhine oldu.
can bartu, kendi sahasında çok zarif, fakat kırılacak gibi gözükürken, yabancı sahada ayaklarını iyi muhafaza ediyor, mücadeleye katılmayarak sahanın ortasında gayesizce dolaşıyordu.
bu durumda takımda yer alması imkânsızdı. hem para cezasına çarptırıldı, hem de takımdan çıkarıldı.
genç türk futbolcusu, takımdaki yerini hiç ümit edilmedik bir zamanda, biraz da tesadüfen aldı. menekşe formalılar arasında salgın bir hastalık haline gelen sakatlıklar marchesi, hamrin, gonfiantini gibi futbolcuları safdışı bıraktığı sırada hidegkuti, can'ı sağaçıkta oynatmaya karar verdi. şimdi yapılacak bir tek şey vardı. ya bu deve güdülecek, ya da bu diyardan gidilecekti. can, bu kritik durumda hiç sesini çıkarmadan 7 numaralı formayı giydi. oyun başladıktan bir müddet sonra solaçık petris ile yer değiştireceği vaadi ile sağaçığa sürülen can bartu, sahanın her tarafında parladı ve öylesine iyi bir oyun çıkardı ki, buna herkes şaştı kaldı.
can için açılan ağızlar kapandı, çatlak sesler sustu. zira türk futbolcusu, sert darbelere aldırmadan, sağa sola deplâse yapıyor, en tehlikeli mıntıkalara cesaretle giriyordu.
çok iyi bir takım karşısında üç sakatıyla daha ziyade mağlûp olmamak için çalışan fiorentina'yı galibiyete götürecek bir adam lâzımdı. bu da can oldu.
türk futbolcusu, talebelerine ders veren bir profesör gibi kürsüye çıktı. sahanın her tarafında âdeta gösteri yaptı. bir sağa, bir sola, bir ileri, bir geri koşarak torino defansını eritti. 7 numaralı forma ile daima sahanın en faydalı yerlerini dolaşarak takımını idare etti.
top sürüşleri, esape pasları, aradan atıverdiği ölçülü, kısa ve uzun toplarla, futbol sanatında, en iyi gününde olan bir sivori gibi mükemmeldi.
ilk golün pasını petris'e ikram eden, birinci gol ile ikinci gol arasında arkadaşlarına en aşağı beş şahane pas atan can bartu, bütün banlara rağmen tek bir jest yapmadı. arkadaşlarının kaçırdığı fırsatları kendisi telafi etmek istercesine geriye gelip işe yeni baştan başladı.
maçtan sonra fiorentinalı futbolcular 2-0'ın sevincini yaşarken. milani, petris, milan yanına giderek elini sıktılar ve özür dilediler.
can dudaklarında hafif bir tebessümle tebrikleri ağzını açmadan kabul etti.
fiorentina takımı, halkı selamlamak üzere santrada toplandığı zaman antrenör hidegkuti fırladı ve futbolcuların hepsini tebrik etti. bir kişi hariç.
türk futbolcusu santra yuvarlağından çok evvel koşarak ayrılmış ve soyunma odasının yolunu tutmuştu.