italyada mı kalacağım, yoksa türkiye'ye mi döneceğim? öyle tahmin ediyorum ki, şu anda pek çok kimsenin kafasında bu sual yer etmiştir.
cevabını ben vereyim. italya'da kalacağım. palermo'da futbol oynayacağım. ve göreceksiniz muvaffak da olacağım. zira ben, bu büyük yolculuğa çıkarken azimliydim. belki hatırlayacaksınız, bir gün memleketime geldiğim zaman benden sonraki genç nesillere bir şeyler bırakılmak arzusundayım, diye yazmıştım. hem bunu arzula, hem kendini yeni bir dünyaya ayarla, sonra da başarı merdiveninin eşiğine dahi basmadan ters yüzü dön. olur mu? kafamda yaratmak istediğim metinle bunun alâkası var mı?
belki tab'an biraz romantik yapılıyım. memleketimi seviyorum. dostlarımı arıyorum boğaz'ı özlüyorum. ama, insanların bir yerde realist olmasının icab ettiğini, bütün bunların üstünde çok daha iyi biliyorum.
bugün palermo'daki hakikat çırılçıplak ortada. rüzgârın hangi istikametten estiği malum artık. montez diye bir kimse yok artık. bütün idare ve salâhiyet başkan vilardo'da. üstelik şişman, babacan yapılı bu adm beni seviyor da. onunla son defa konuştum. bana görüşlerini açıkladı. gazetelerde çıkan yazılara aldırmamamı ve moralimi sağlam tutmamı tavsiye etti. itimat verici bir konuşmaydı bu.
şimdi, palermo'ya yeniden gelmiş gibiyim. oynamak ve başarı kazanmak hırsı içimde alevlendi. çok değil, her maçta sampdoria'ya çıkardığım oyunu tekrarlayabilirsem, bu bana yeter bile.
çok sevdiğim galatasaraylılar ve sporseverler..
sizlerden iki ricam var. teşvik edici mektuplarınızı lütfen bana yazın, idarecilere ve teknik adamlara karşı sert ifadeler taşıyan mektuplar göndermeyin. bunlar benim için yıkıcı oluyor. dostça geçinmek mecburiyetinde olduğum insanlarla aramdaki bağları kopartıyor. ikinci ricam da, beni sevenlerin biraz sabırlı olmasıdır. oynayacağımı kuvvetle tahmin ettiğim inter maçı benim için bir dönüm noktası olacaktır. zira sabrın sonu selâmettir.