metin de torino'ya karşı takımdaki yerini alıyor. bartu'ya göre italyan ligindeki maçlar bizdekilerden daha sert geçiyor
italya'dan dönen halit kıvanç yazıyor
can'ın, daha doğrusu italya sahalarına çıkan altıncı türk futbolcusunun başarılı bir başlangıç yaptığını, ilk çetin engelleri kolayca aştığını gördükten sonra yurda dündüm. fakat yarış bitmedi. meselâ yarın can'ın öylesine zorlu bir imtihanı var ki... fiorentina forması ile ilk deplâman maçını oynayacak. ve unutulmasın ki, italyan lihi her takımın kendi sahasında aslan kesildiği bir müthiş, mücadeledir.
üstelik fiorentinanın bu haftaki rakibi de, atalanta... milano'ya pek yakın bergamo şehrinin takımı atalanta ligde hâlen yedinci durumda bulunuyor. ama puan cetvelindeki basamaklar, deplasmân maçları için fazla bir kıymet taşımıyor italya'da... mesela geçen pazar şöhretli juventus, udine şehrine yaptığı deplasmanda sonuncu durumdaki udinese'ye yeniliverdi.
atalanta ise, italyan liginde her horozun kendi arsasında öttüğüne en tipik misal... kendi sahasında oynadığı maçtan dördünü kazanmış. fiorentinalılar bu deplasmandan pek korkarken, «fakat bu defa bartu var forvetimizde» demeyi de ihmal etmiyorlar. böylesine güveniyorlar can'a... gerçekten, sadece bizim değil, bütünü ile italyan gazetecilerinin kritiklerinin hükmü müsbet. hepsi de can'ın iyi bir başlangıç yaptığında müttefik... yeter ki, bu kadar mükemmel başladığı yarışı sonuna kadar aynı mükemmellikte götürsün. tek dileğimiz bu...
metinin talihsizliği
can'ın takımı fiorentina ikinci durumda... metinin palermosu ise, dokuzuncu vaziyette... can'ın bir talihi de, fiorentina gibi tutulan bir kulübe transfer olması zaten... palermo böylesine şöhretli ve kudretli değil... ama metin'in esas talihsizliği türkiyeden döndüğü hafta bilek kemiğinin çatlamasıyla sahalardan birkaç hafta uzaklaşmak zorunda kalması... metin'i sakatlayan lecco santrhafı pasinato'yu fiorentina karşısında seyrettim. «sert» deyimi bile hafif kalır bu futbolcunun oyunu yanında... sanki gayesi meşin topu değil de rakip forvetleri tekmelemek... hamrin'i, milani'yi, can'ı kaç defa tam tabiriyle «biçti».
fakat metin için de gene ümit kapısı açılıyor. palermo'nun yarın kendi sahasında beşinci durumdaki torino'yla yapacağı maçta, metin'in başarılı bir oyunu, gol kralımızı italyada da hakkı olan şöhret yoluna doğru götürebilecek. herhalde can'ın ve metin'in aynı anda muvaffak olmaları. türk futboluna müstesna bir propaganda fırsatı hazırlayacak.
can'a göre italyan ligi
floransa'dan ayrılacağım sırada, italyanın tanınmış futbol kritiklerinden roberto gamucci'nin can'la yaptığı röportajda bulundum. italyan gazetecinin 10 suali arasında, can'ın futbola nasıl başladığı konuşmanın da başlangıcını teşkil ediyordu. can basketbolden futbole geçişini anlattıktan sonra, italyan otoritesi «söyle bakalım, dedi. türkiyede futbol oynamakla italyada oynamak farklı mı?» diye sordu.
can, «biraz farklı, dedi, bizde büyük maçlar nihayet üç şehre istanbulda da tek sahaya inhisar ediyor, italyada ise her şehir ayrı bir mücadele sahnesi ... seyirci ilgisi de o nisbette büyük.»
r. gamucci «italyan ligindeki futbol daha mı sert?» diye sorar sormaz. can tereddütsüz «evet» i yapıştırdı. futbolcumuz «italyan ligindeki maçların sertliğini daha iki haftada anladığını» ilave ediyordu.
«ya seyirciler?» dedi italyan gazeteci... bu defa can seyirciyi övüyordu: «halk futboldan iyi anlıyor, iyi hareketi takdir ve tesçi ediyor.»
italyan yemeklerini yadırgamadığını, floransanın iklimini fazla değişik bulmadığı yolundaki cevaplardan sonra, can şu soruyla karşılaştı: «fiorentina takımımını, takım arkadaşlarını sevdin mi? italyada ne kadar kalmayı düşünüyorsun?»
can, takım arkadaşlarının kendisine gösterdiği yakınlıktan teşekkürle bahsederek, esas konuya geldi: «italyada ne kadar mı kalacağım? bu sorunun cevabını benim değil, italyan seyircisinin, italyan idarecisinin italyan kulübünün vermesi lâzım. buraya severek, isteyerek geldim.»
yeni takımının havasına alışmak için daha 5-6 maçlık zaman lazım olduğunu söyleyen can, bir başka suali de «türkiye'ye lig sonunda evlenmek için gideceği» şeklinde cevaplandırdı. ve sonra en enteresan futbol hâtırası olarak «bir fenerbahçe - galatsaray maçında çetiği şutla topun iki direk arasında iki defa gidip geldiği halde gol olmadığını» söyledi.
italyan gazeteci ayrılırken, «bartu. dedi, bugüne kadar floransa'da sahasına seni hep takdirle seyrettik. ama asıl imtihanı deplasmanda vereceğini unutma...»
gerçekten, fiorentina'nın yarın atalanta ile oynayacağı maç, can'ın rakip tnkım taraftarlarıyla dolu ve kendisi için iki kat yabancı bir sahada en zorlu mücadelesi olacak... can'a atalanta karşısında. metin'e de torino önünde başarılar dileyelim ve italyadan iyi haberler gelmesini ümit edelim.