siyah – beyazlılar, istanbulspor ile 0 – 0 berabere kalırken, necmi biri penaltı olmak üzere dört muhakkak golü kurtarmağa muvaffak oldu
bir maç golsüz berabere bitebilir. fakat, bir maçta, dünkü beşiktaş - istanbulspor maçındaki kadar bol gol fırsatı zuhur ettiği halde, o maçın berabere bitmesi, her zaman rastlanan hâdiseler cümlesinden değildir.
dün, mithatpaşa stadına gidenler, işte, böyle nâdirattan bir futbol müsabakası seyrettiler.
beşiktaş, bütü.. oyun boyunca, bir türlü âhenklenemeyen bir takımın tipik örneğini verirken, iki puan kazanmanın gayretiyle yakaladığı pek çok fırsatı, gariptir, fakat, daha ziyade, talihsizliği yüzünden gole çeviremedi.
istanbulspor. rakibine kıyasla daha âhenkli çalışmasına rağmen, bu âhenkli futbolla yakaladığı fırsatları, ha ve gene gariptir, gol kısırlığı, talihsizlik ve beceriksizlik karışımı dünkü maç, bu vasıftaki bir oyunu târif eden «tatsız, zevksiz» bir müsabaka şeklinde cereyan etmedi.
hülâseten, beşiktaşla - istanbulspor dün bir garip maç oynadılar. ve bu garip maçı, garip bir neticeye bağlayıp sahadan, beraberlikle ayrıldılar.
maç
ilk on dakikada, sahaya sürdüğü yeni kadroyla rakibine kıyasen daha ziyade göz dolduran bir istanbulspor, ve bu rakip karşısında, bir oruç keyfi içinde gibi, bir türlü kendine gelemeyen, durgun, arzusuz bir beşiktaş seyrettik.
12. dakikada gelmişti ki, sekiz numaralı formayı taşıyan güngör, dokuz numaralı güngörden aldığı müsait bir pası kullanamadı.
daha ziyade istanbulsporun bir varlık olarak göründüğü maç 24. dakikasına geloiği vakit beşiktaş, mevcudiyetini göstermek imkânını buldu. istanbulspor sol hafından topu kapan birolun güzel bir orta yapt nı gördük. ahmet daldı… ama ayarsız bir dalış… topa kumanda edem di ve golü kaçırdı.
35. dakikada da sekiz numaralı güngör ahmede nazire yaptı. müsait pozisyonda atığı şüt nemcinin ellerinde kalıyor.
devrenin mütebaki kısmında, taraflar karşılıklı birer gol daha kaçırdılar. ahmedin, soldan getirip yaptığı ortada, birolün şütünün auta gitmesi müsamaha ile karşılanabilirdi. fakat, son dakikada, ihsanın, uzun bir pası yakalayıp, necmi ile karşı karşıya kaldıktan sonra, topu, bu oyuncuya âdetâ teslim etmesine ne demeli?
taraflar, ikinci devrede, gol harcamak bakımından, birinci devreye kıyasla, çok daha cömert davrandılar. daha 59. dakikada, kale önündeki durumunu tâyin edemeyen birol, şuursuz bir hareketle, vaziyeti, takımı lehine çeviremedi. 64. dakikada ise, ihsan mutlak gol pozisyonunda topu auta attı.
beşiktaş, devre başındanberi gayrete gelmiş gibi. oyunlarında şuur değilse bilc, bir kazanma arzusu göze çarpıyor. siyah – beyazlılar, 68. dakikada, bu gayretle, rakip kaleyi abluka altına aldılar. bu arada ahmedin şutü direkten döndü. korner üstüne korner ama, netice yok.
71. dakikada, istanbulsporlular, rakip baskısından uzun bir topla kurtuldular. bu pası kovalayan dokuz numaralı güngör topa hâkim oldu ve gol pozisyonuna girdi. vuracağı zaman, sabahattin taktı. tipik penaltıyı hakem, vermekte tereddüt göstermiyor. kasapoğlu, topu dikti, gerildi ve vurdu. fakat, necmi, soluna doğru yönelen topun, ağlara değmesine mâni oluyor.
yehlikeyi atlatan beşiktaşlılar, mukabil akınlarıyla, istanbulspor kalesini karma karışık ettiler. ahmedin, bu arada savurduğu şüt, geno direkten döndü. birol, geri tepen topa bu kadar kötü vurmasa, beşiktaşlılar, talihsizliklerine üzülmeyecekler…
75. dakikada, çok müsait pozisyonda, birolun vole denemesinin başarısızlığ, kaybolan yeni bir fırsatı ifâde ediyor.
dört dakika sonra da, necmi, takımını, gene mağlûbiyetten kurtardı. ihsanın şimşek gibi şütünü çelmek, doğrusu, her babayiğidin kârı değildi.
ve 85. dakikada, birolun son fırsatı da, topa vuramıyarak kaçırmasında sonra, maç 0-0 berabere bitti.