zevkli ve mücadeleli geçen maçın gollerini ilk devrede abdullah ve saim attı. 2. devrede iki taraf da şanssızdı
millî ligin en iyi takımlarından biri – belki de birincisi – beykoz’la son haftalarda gittikçe düzelen ve eski «çetin ceviz» lik günlerini hatırlatan ıstanbulspoı karşılaşacaklardı…
bu maç doğrusu çok şeyler vâdediyordu. kimbilir nasıl hızlı, nası şimşek gibi bir futbol seyredecektik?
ve maç başladı… beykoz iyi, istanbulspor ondan iyi idi… yalnı umduğumuz gibi çetin bir mücade le değil, üstelik ince ve zarif hareketlerle süslü bir futbol da seyrediyorduk. ama bu hal sadece oı – onbeş dakika sürdü. sonra yava yavaş istanbulspor süratini de fut bolculuğunu da kaybetmeğe başladı beykoz da oyunun temposu ile be raber hafifledi, gitti…
ilk devrenin sonuna doğru beykozlular üst üsle iki golü atınci maçın neticesi de artık belli olmustu. ikinci devre aynı tempo ile devam edecekti. beykoz daha baskıl ve daha tesirli idi. istanbulsporuı zaman zaman parlayıp asılarak ha zırladığı akınlar hiç de ümit verici olmuyordu. çünkü beykoz kapandığı zaman müdafaa çelik gibi mengene gibi sıkışıp gedik vermeı hale geliyor. istanbulsporun forvet ise kısa paslarla neticesiz bir denemeye girişiyorlardı. maç ilk devrede atılan iki golle bitti. halbuk' biz bu maçtan yalnız bu iki golü değil, ilk on dakikanın mükemmelo yakın futbolunu bekliyorduk.
35 inci dakikada şirzat ortalarda aldığı bir topla sağa kayarak ilerledi. sıkı bir mücadeleden sonra topu ortaya aşırdı. müdafiler arasından sıyrılan abdullah topu goğsü ile ya re indirerek kaleye sokuldu. özkayla ahmetin müşterek tereddütleri her ikisinin atağını bozdu ve abdullah topu kaleye yuvarladı.
iki dakika sonra istanbulspor kalesinin sol tarafında ceza sahasının hemen dışında ve aut çizgisine çok yakın bir noktada kenan şirzata faul yaptı. erolun vuruşu ile top özkayın kalesinin sağ tarafına şandellendi. sağ bekin rahatça çıkartması lâzımgelen bu topa gerilerden koşup dalan saim nefis bir kafa şutu yapıştırdı. bu gol de özkay’la ahmet’in müşterek hatâsı olmuştu.