sahaya aleyhte tezahüratla çıkan sarı-lacivertliler, altınordu'yu 3-0 yendikten sonra defa da aynı seyirci tarafından şiddetle alkışlandılar. golleri can, lefter, hüseyin attı
kahraman bapçum
kim aldatmış bu kadar insanı?. bu, dağlarca'nın bir misrasıdır.
kim aldatmış bu kadar insanı? yüzlerce, binlere, onbinlerce insanı kim aldatmış? oynayanı, yetiştireni, seyredeni idare edeni, yazanı ve çizeni ile türkiyedeki futbol meraklılarını kim aldatmış? neden açık konuşmayalım biz kendi kendimizi aldatagelmişiz ve daha uzun bir süre aldatmaya devam edeceğiz... bu futbol denilen oyunu oynarmışız öyle mi? biz bu sporu bilir mişiz? yıldızlarımız varmış, içimizden yetişen antrenörler varmış, milletlerarası hakemlerimiz varmış... mış...
artık anlamaktan başka çaremiz kalmamıştır. artık kendi kednimizi aldatmağa, pembe rüyalar görmeğe lüzum yok: biz futbol değil (aşık) oynarız dostlar... aşık (cuk) oturunca milli kahraman oluruz... cuk oturmayıp yan yattı mı... (yuuuuuuuuh!)
panorama
ve fenerbahçe sahaya taraftarlarının yuhaları arasında çıktı. bir gün evvelki onbir sadece selim - hüseyin değişikliği ile aynen sahaya geliyordu. milli ligin değil, anadolunun her hangi bir takımı karşısında dayanamayacak kadar hafif görünmüş olan fenerbahçe, izmirspor hezimetinden tam yirmi dört saat sonra sahaya çıkıyordu. yuuuuuh!
bundan doksan dakika sonra aynı fenerbahçe 3-0 lık bir skorla sahadan ayrılacak ve alkışlanacaktı. bu doksan dakika içerisinde dünyanın her hangi bir yerinde seyircileri havaya sıçratacak kadar güzel hareketler görmüş; tesadüfen futbol sahasına düşmüş bir takım adamların en gülünç ve en beceriksiz hareketlerini seyretmiştik... işin garibi o harekettin örülü işiirlerde bizi mesteden ve gülünç becereksizliklerle bizi çileden çıkartanlar aynı kimselerdi.
bilmece
dün fenerbahçe güzel mi oynadı_? bin kere hayır. bu kadar gol kaçıran bir takıma güzel oynadı denir mi? defanstan bir tek güzel top çıkmamıışsa, iki açık her aldıkları topu ezmişlerse, üç orta altı yarda sahası içinde en güzel pozisyonu kim ezecek diye yarıla girmişlerse o takıma iyi oynadı denir mi?
dün fenerbahçe kötü mü oynadı? bin kere hayır... bir takımın kalecisi kurşun gibi atılmış gollük üç şutu yumruklayıp çıkarmışsa, defanstaki bütün acemiliklere rağmen birinin hatasını diğeri kapatmak için cansiperane bir çalışma görülmüş ve bu mücadele muvaffak olmuşsa. iki yan haf iyi çalışmışsa. üç orta - bilhassa en ortadaki - futbol sanatının en ince ve güzel kombinezonlarını göstermişse. bu takıma kötü oynadı denir mi?
öyleyse ne yaptı dün fenerbahçe? haaa... çözmek lâzım bu bilmeceyi. dün fenerbahçe türk futbolunun tam karakteristik bir temsilcisi idi: yani aşık oynadı...
allah vergisi kabiliyetlerden faydalanamamanın en çok enerji sarfedip en az fayda temin etmek gibi tabiat dışı bir davranışın örneğini verdi. ama maçı kazandı...
bir gün evvel dökülen fenerbahçe, bu defa güçlü, dişli ve mücadeleci idi. ama yarın aynı fenerbahçe, aynı altınorduyu böyle bir farkla yenebilir mi? herşey aşığın çuk oturmasına bağlı...
bir şey var ki, eksiktir, bir şey var ki bilmiyoruz... eğer o eksiğin ne olduğunu bir keşfedenimiz olsa can cumartesi günü beykoz, pazar günü başka bir klasın adamı olmazdı. faal olan türk futbolcularının en kıdemlisi olan lefter aynı maç içerisinde hakiki bir futbol dehası gibi görünüp birkaç dakika sonra çocukları bile güldürecek acemice hareketler yapmazdı.
«kim aldatmış bu kadar insanı?» bu fazıl hüsnü dağlarca'nın bir mısrasıdır.
gol olan ve olmayan pozisyonlar
dk. 10 şerefin gerilerden kopup gelişi ve patlattığı şüt... sefer iyi bloke etti.
dk. 15 can'ın iki müdafii arasından keklik gibi sıyrılışı, salışı. seferin burunun dibinden yaptığı şüt. bir kaleci için altından top kaçırmak feci ama... ne yapacaktı sefer? birinci gol.
dk. 55 özerin ıskasını yılmaz kaptı. girdi. vurdu. top yerden şükrünün soluna gitti. plonjona rağmen şükrü mağlup oldu. ama direği sıyırarak dışarı gitti top.
dk. 57 bülent'in taşıyıp getirdiği topla altan daldk. sağa kaçarak çaktı. şükrü uçuyor. uçmak derler böylesine ve korner.
dk. 75 lefter soldan hüseyinle beraber girdi. yaklaştılar. lefter daha rahat pozisyonda. topun üzerine yatarken hüseyini de kol kaparak kenara alıverdi. yerden ağlarda, ikinci gol.
dk. 81 hilmi'ye aut çizgisine çok yakın bir yerde faul yaptılar. lefter dikti. geridli. seferin kapattığı köşeye, direk dibine bomba gibi asıldı. ne olur bu top... karşılanır tabi... maksat da o idi zaten. bütün defansın oraya yattığı sırada hüseyin boş kaleye plase ediyor, üçüncü gol.
sonra şükrünün bir karambolda yerden fırlayarak yaptığı ikinci bir hamle ile topu kornere atışı var... sonra (lefter - can - naci) üçlüsünün zevkle seyredilen fakat (püfff) diye sönüveren nice kombinezonları var. sonra altınordunun müdafaadan hücuma, hücumdan müdafaaya geçerken yelpaze gibi açılıp kapanışı var. sonra kontratakları hazırlayan ve geride yetişip yüklenen iyi futbolcu melih var... sonra fenerbahçe akınlarından bir çoğunu haklı olarak ofsaytla kesen ve fakat bir kaç defa ofsayt yaratıp, bir kaç defa aşikar ofsaytleri ihtimal bıkkınlıktan «idare eden» bagatır var. sonra...