ben, takım arkadaşlarımla beraber napoliden, bolognaya geçerken roma garında beni karşılamak istemişsin, fakat maalesef yetişememişsin. çok üzüldüm. eminim sen de üzüldün. senin gibi bunca senelik bir arkadaşımı ve fikret ağabeyi garda birdenbire karşımda görmek çok büyük bir sürpriz olacaktı. üstelik, ben seni mutlaka görmek, iki yanağından öpmek ve sana birkaç söz söylemek istiyordum. hattâ, bu sözleri sen italyaya gelmeden evvel ulaştırmak isterdim.
sana söylemek istediklerim şunlardı: gel ciel kardeşim diyecektim. gel ve italyada hangi takımda olursa olsun rahatça futbol oynayabileceğini dosta düşmana göster. gel... fakat gelirken fenerbahçe bayrağını da beraber getirmeği unutma. ben galatsaray bayrağını getirdim. ve yanımdan hiç ayırmıyorum. yanımdan ayırmadığım bir şey daha var: kırmızı - beyaz ay - yıldızlı bayrak. maçlara değil, hattâ antrenmanlara bile çıkarken evvelâ allahı sonra ay - yıldızlı bayrağı nihayet sarı - kırmızıyı düşünüp hepsinin bana yardmcı olmaların diliyorum.
gel kardeşim... uzun yıllar kırmızı-beyazlı renkleri yanyana taşıdığın bir arkadaşın, ve gene yıllarca karşılıklı nice zorlu maçlar oynadığın dost bir rakibin olarak sana sesleniyorum: gl ve sakın çekinme... eğer memlekette oynadığın futbolu burada oynanan bütün tribünlerin senin ismini tempo ile: «can... can...» hayır tabii onların telâffuzu ile «kan... kan...» diye tekrar ettiklerini göreceksin... gol atacaksın. takım arkadaşların gelip seni öpecekler...
taraftarlar maç aksamları kaldığınız otele gelip seni görmek isteyecekler... sanki kendini fenerbahçe bir maç kazanmış gibi hissedeceksin... ama herşeye rağmen, her zaman etrafında bir şeyler eksik olacak... tanıdık simalar arayacaksın, memlekette bıraktığın dostların samimi yüzünü arayacaksın, kulübünün renklerini arayacaksın. işte herşey o zaman başlayacak: ya üzülüp moralini bozacaksın... (aman! sakın ha!.) yahut büsbütün bileneceksin, hızlanacaksın, (inşallah!)...
gel kardeşim... benim yaptığım gibi allahına güvenerek. türk bayrağını ve kulübünün renklerini alarak gel...
kader bizi aynı takımda oynatsın isterdim. ama zararı yok hiç olmazsa iki ayrı takımda ve rakip olarak oynarız... inşallah muvaffak oluruz da italya sahalarında bizden evvel iyi bir isim bırakan ağabeylerimizin şöhretine yeni bir şeyler ilâve ederiz...
gel... karşılıklı söz verelim memleket hasreti ne kadar kahredici olursa olsun «turco» lar daima muvaffak olmalı... bekliyorum....