– ismet abi, senin birçok ilginç anıların vardır. bizlere anlatır mısın?
– ikinci unutmadığım maçımda, karagümrük maçımız. feriköy'de oynuyorum. başkanımız rahmetli fehmi sağlayan. maçı kaybeden küme düşecek. maç mithatpaşa stadında. o zamanki futbol topları şimdiler gibi mükemmel değil. subaplı toplar. allah’a dua ediyorum maçın başlarında, bir firikik falan olsa diye. altıncı dakikada deniz tarafındaki kaleye 30-35 metreden frikik kazandık. o mesafeden plaseyle golü attım. karagümrük 82. dakikada kaleci necdet'in hatasından penaltı kazandı. bizim dünyamız karardı. penaltıyı aydın yelken atacak. ben başladım dua etmeye. aydın topa yalnız sol ayağıyla vuran bir futbolcuydu. penaltıyı sağ ayağıyla atınca top avuta, karagümrük'te 2. lige gitti. maçtan sonra baskan sevinçten havalara uçmakta. beni tebrik ederken cebime 500 lira koymuştu. ertesi gün hocamız ismail erçin'e durumu sorunca, ismet galip gelmeseydik takım küme düşecekti. başkanın doksan bin lira alacağı var. düşseydik parayı alabilir miydi?
evet, bir başkanın hayatı benim golü atmama ve alacağı doksan bin liraya bağlıydı.