1924 yılı yaz mevsiminde düzenlenen paris olimpiyat oyunları nedeniyle 1923 -24 mevsimi istanbul cuma ligi tamamlanamamıştı. bununla beraber aynı senenin eylülünde düzenlenecek olan türkiye futbol birinciliği için istanbul mıntıkasının, ankara'ya istanbul'u temsilen bir takım göndermesi gerekiyordu. bu müşkülat sebebiyle, reisliğini ahmed şerafeddin bey'in yaptığı istanbul futbol mıntıkası alelacele bir şampiyona (lig) düzenlemeye karar verdi. eleminasyon usulüne göre tertip edilen ve sonunda istanbul şampiyonu olacak takımın belirleneceği turnuvanın nihayetinde, dört takım `semi final' oynamaya hak kazandı. mıntıka merkezinde çekilen kura sonucu beşiktaş, süleymaniye'ye; galatasaray da fenerbahçe'ye isabet etti.
15 ağustos cuma taksim stadyumu'nda istanbul rum cemaatinden haçopolu efendi'nin hakemliğinde icra edilen müsabakaların ilkinde refik osman bey'in parlak oyunu neticesinde; mağlup duruma düşmesine rağmen, beşiktaş, süleymaniye'yi bire karşı üç sayı ile mağlup ediyor ve son müsabakaya kalmaya muvaffak oluyordu.
stadyumu hıncahınç dolduran taraftarların sabırsızlıkla bekledikleri fenerbahçe - galatasaray müsabakası bu maçın akabinde başladığında taraftarların uğultusu ta ayazpaşa'dan işitiliyordu. önce fenerliler penaltıdan attıkları bir golle öne geçmişler, bunu takiben galatasaraylılar da biri penaltıdan olmak üzere iki sayı ile mukabelede bulunmuşlardı. herkes galatasaraylıların sayı adedini arttıracağını zannederken, hakem galatasaray aleyhine bir ceza vuruşu (penaltı) daha verdi. bu da sayıya havale edildi.
artık müsavi surette iki ikiye devam eden müsabakanın sonuna gelinmişti.bundan sonrasını cumhuriyet'te kemal ragıb bey anlatıyor:
"... galatasaray sol açığı muslih topu sürüp fener kalesine yaklaştı, şekip bey mutad cesareti, her zamanki mahareti ile topu kurtardı fakat arkasından muslih bey'e bir tekme hediye etti. edib bey araya girdiği zaman bir tekme de onun hesabına isabet etmişti. fener'in o sessiz sedasız, kendi halinde düşünen serinkanlı kalecisine ne olmuştu..."
bunun üzerine müsabakanın hakemi haçopolu efendi, kenarda çizgi hakemliği yapan mili takım antrenörü bay billy hunter'e ne yapılması gerektiğini sordu. bu görüşmenin akabinde haçopolu efendi, şekip bey'i oyundan ihraç edip, bir de fenerbahçe aleyhine penaltı verdi. işte bundan sonra kızılca kıyamet koptu. binlerce fenerbahçeli taraftar sahaya doluştu ve penaltı atılması mümkün olmayarak, mıntıka jandarması tarafından oyun tatil edildi.
neticesi alınamayan müsabakayı tetkik etmek üzere ertesi gün fevkalede surette toplanan istanbul futbol mıntıkası mezkûr müsabakayı görüştü ve oynanmayan yarım dakikanın ağustosun on dokuzunda oynanmasına ve müsabakanın fenerbahçe kalesine bir penaltı vuruşuyla başlamasına karar verdi. bu hükmü dinlemeyen ve protesto eden fenerbahçe ise hem mıntıka futbol birliği hem de türkiye idman cemiyetleri ittifakı'ndan ayrıldı. önümüzdeki sene oynanacak lige de katılmayacağını beyan etti.
müsabaka günü kalecisi dahil olmak üzere hiçbir oyuncusu sahaya çıkmayan fenerbahçe'nin boş kalesine çekilen ceza vuruşu ile galatasaray bir sayı daha yaptı. bu suretle maçı kazanan sarı kırmızılı takım şampiyonanın nihai maçında beşiktaş'ın rakibi oldu.