f. bahçe, beşiktaş galibi izmirspor, a. ordu'dan beraberliği zorlukla kurtarabildi!
esen kaftan izmir'den bildiriyor
eğer altınordu galip gelseydi sürpriz mi sayılacaktı? belki maçı görmeyenler böyle derdi. neye fenerbahçe'yi, beşiktaş'ı mağlûp eden izmirspor lig sonuncusunu yenemiyor, puan kaybediyor?
bu istifham ve şüpheleri, maçı takip edenler kolaylıkla anladılar. zira, izmirspor hırsını kaybetmiş, mücadeleden kaçıyordu. karşısındaki rakibi de, aksine, arzulu, şuurlu futbol oynuyordu. izmir'in sempatik, centilmen altınordusu müdafaada daha iyi kapanıp ceza sahası içerisinde eline geçirdiği fırsatları değerlendirebilseydi kıymetli iki puanı alabileceği gibi kuvvetli rakibini yenmesinin sevincini de tadacaktı.
altınordu süratli girdi oyuna. maçın ilk on beş dakikasında izmirsporu zorladı, zorladı netice alamadı. ilk devrenin son beş dakkası çok hareketli geçti. 41 inci dakikada nedim 6 pas içerisine girdi de hızla topu kaleye değil auta gönderdi.
«arif, bu fırsat kaçar mı?» derken devrenin sonu geldi. hakem kronometresine bakıp düdüğünü çalarken beytullahın ortası kaleyi karıştırdı. seyfi kurtarış yaptı. bülend onun tutamadığı topu doldurdu, bir anda kale önünde biten santrhaf fikret sert darbe ile beklenmedik anda izmirsporu mağlûp duruma düşürdü: 1-0.
izmirspor haftaymda kendine gelmiş olacak, öyle bir girdi ki 2nci yarıya, cenap orta sahada kaptığı topu sürdü, önündeki hafı, sonra da bekli çalımladı. nefis bir plâse ile topu filelerle kucaklaştırırken muvazeneyi temin etti. bu golü diğerleri takip edebilirdi. nedim - güven nerede? sahada yok. bereket defans prestij için oynayan izmirsporu kötü duruma düşürmedi. zira meih ve arif'in atakları kaçacak goller değildi. işte bu ataklar gol olmayınca da maç berabere bitti: 1-1
karşılaşmanın 71 inci dakikasında birbirini kollarından çeken fikret ve mustafa'yı hakem oyundan attı.