siyah - beyazlılar, karşıyaka barajını arif ve şenol'un golleri ile aşarken tatminkâr bir oyun çıkardılar
kahraman bapçum izmir'den bildiriyor
beşiktaş rahattı... beşiktaş sakindi... beşiktaş kritik bir maça çıkan hakiki bir şampiyon gibi idi... çünkü bu rahatlık bir boş verişini değil, bir temkinliliğin eseri idi. ve lider takım sahada her an rakibinden üstün olduğunu gösterebiliyordu. beşiktaşlılar bastırıyorlar ve bastırınca da rakibi eziyorlardı...
çekiliyorlar ve çekilince de su sızzdırmıyan bir meh,gene gibi kenetlenebiliyorlardı. ve geride bir kaleci vardı ki, «ben şampiyon takımın adamıyım» diyebilirdi. beşiktaş, izmir'in karşıyakasından iki puanı böyle rahat ve olgun haliyle aldı. doğrusu istanbuldan kalkıp gelen taraftarlar bile bu kadar rahat bir galibiyet bekleyemezlerdi.
karşıyaka, izmirli idi ve maç izmir'de idi. hani şu her misafiri yenmese bile inleten izmir'de... «karşıyaka neden bu kadar kolay baş eğdi?» diye soranlar, şunu hatırlamalıydı: daha 10. dakikada takımın hazırlayıcısı k. erol sakatlanıp çıkmış ve kırmızı - yeşilliler liderin karşısında 10 kişi kalmışlardı. sonra karşıyaka'nın haf hattı -iyi tanıyanların inanamıyacağı kadar- kötü oynadı. bu haf hattının en büyük hatası, beşiktaşa gol atabilirlerse bunu ancak seri kontrataklarla başaracaklarını düşünmemeleri idi. bilhassa hızlı adam ogün ortalarda beklerken müdafaadan açılmış uzun toplar alsa karışıklık çıkarabilirdi. nitekim ikinci devrenin son 20 dakikasında karşı yakanın canlanışı ancak böyle alınmış toplarla oldu.
beşiktaş rahat bir maç kazandı derken, her şeye rağmen karşıyakanın birkaç defa rakibi çıldırtıcı pozisyonlara girdiğini de unutmamak lâzımdı. beşiktaşın ikinci golünden bir dakika önce soldan atılan bir endirekt vuruşta necmi'nin yumrukla attığı topu argun yakalamış ve durdurmadan kaleye asılmıştı. kalede yalnız tuncay vardı ve topu kafa ile çıkardı.
buna mukabil beşiktaşın yürekleri hoplatan tehlikeli dalışları daha azdı. evet daha azdı ama, beşiktaş futbol oynuyordu. ve rakibine kolayca iki gol atabildikten sonra bu farkı muhafaza etmeyi tercih etti.
beşiktaş gollerini kolay görünen hareketlerle yapmıştı. 9. dakikada birol'un aradan ortaya aktardığı topu arif filelere yollarken bu adeta rolantide atılmış bir gol hissini veriyordu. ikinci sayı ise birinciden daha kolay oldu. şenol'un 39. dakikada ceza sahasından çektiği hiç de sert olmayan şutun erdinç'i mağlûp etmesi garipti. ksk kalecisi bu golde yüzde yüz hatalıydı.
liderin gayesi iyi futbol oynamak ve iki puan almaktı. lider, futbolunu de oynadı, puanlarını da aldı. hem de izmirde... yabancı takımı yenmese bile mağlûbiyet korkusundan inim inim inleten izmir'in karşıykasından...