deplasman yazısını aktarırken şunu belirtmek isterim ki yazıyı kısa tutup fotoğraflar altında bilgiler aktaracağım, o yüzden fotoğrafları daha ayrıntılı incelemenizi öneririm. ayrıca isteyenlere müzik hizmetimiz de vardır. çıkış noktamız olan ankara, şirin kırşehir, kayseri, sivas türküleri eşliğinde fotoğrafları inceleyebilirsiniz. şimdi buyurun öncelikle deplasman yazısına...
cumartesi sabah erken saatlerde yola çıktım. evden samsun yolu'ndaki çalışkanlar petrol'e giderek yolculuğuma başladım. hava güneşli, sıcaklık yüksekti. tüm cemreler düşmüş, bahar kendisini ilk kez bu denli hissettiriyordu. insan pussuz havada orta anadolu bozkırını seyrederken, o yalın manzaradan haz alıyordu.
ilk durağım şirin kırşehir'di. aşık paşa türbesi, ahi evran camisi, meydan, kırşehir kalesi, çarşı camisi, kapıcı camisi ve de cacabey rasathanesi’ni (cami-medrese) gezdim; türbelerde kültürümüze, benliğimize katkıları geçmiş önemli büyüklerin rahmeti için dua okudum. sonra da 1 yıldır görmediğim değerli bir akrabamı ziyaret için bu kez kayseri yolu yakınlarındaki eve doğru ilerledim ve 1,5 saatlik ziyaretin ardından akrabalarımın beni misafir etme isteklerini kibarca çevirerek, seyir taslağıma uygun bir şekilde kayseri'ye doğru hareket ettim.
yol boyunca manzara yine harikaydı. hava pussuz olduğundan erciyes ve hasan dağı kırşehir'in hemen çıkışındaki inaç köyü'nden çıplak gözle çok rahat görülüyordu. bu güzel havada, akşama doğru kayseri'ye vardım ve zaman nakittir düşüncesiyle hemen gezintiye başladım. erkilet bulvarı-istasyon caddesi-bürüngüz camisi-sahabiye medresesi-kayseri kalesi-kapalı çarşı-kazancılar çarşısı-roma mezarı-saat kulesi-heykel-düvenönü-hunat camisi ve medresesi-gevher nesibe-kurşunlu camisi gibi yerleri gezdim. daha sonra da yağlama yemek için sivas caddesi üzerinden alparslan mahallesi'ne yol aldım. ancak saatler 22.45'i gösterdiğinde kaşıkla'nın kapandığını görüp endişeye kapılmakla birlikte ananın yeri imdadıma yetişti ve saat 23.15 sularından dükkanın son müşterisi olarak yağlama yedim. kuşkusuz kayseri'ye gelip yağlama veya mantı yememek olmazdı. yağlamayı yedikten sonra o enerjiyle kılıçarslan mahallesi'ni de inceledim ve buraya gelirken aldığım uzun yolu yine yürüyerek döndüm, saat 00.25'te kayseri gar'a vardım. trenimiz geleneğini bozmayarak yine tehirle, 03.05'te kayseri'ye geldi.
4 saatlik bir yolculuk sonrası sivas'taydım. gezintimi inönü(istasyon) caddesi-buruciye medresesi-şifahiye medresesi-çifte minareli medrese-gök medrese-kale camisi-sivas kalesi-ulu cami-yeni cami-yeni kale camisi-paşa camisi-atatürk caddesi-sivas lisesi-sivas valiliği-aksu parkı şeklinde sürdürdüm. buraları oldukça ayrıntılı biçimde inceledikten sonra yol üzerindeki stattan karşılaşma biletini alıp o muhteşem lezzeti yani sivas köftesini tatmak adına ta sanayiye gittim. işte o ''anlatılmaz, yaşanır'' nitelikteki muhteşem lezzetin tüm ayrıntıları tıpkı diğer önemli bilgilerde olduğu gibi ilgili fotoğrafların altında olacak.
karşılaşmaya 15 dakika kala stada girdim. karşılaşma ayrıntılarını teknik/taktik başlıkta görebilirsiniz. yine sivasspor taraftarı küme düşme korkusu yaşarken onlara o meşhur küme düşmeme tezahüratıyla destek olup alkış aldık. karşılaşma çıkışı çok mutlu, huzurlu şekilde sivas'tan ayrılarak ankara'ya doğru yola koyulduk. 2 gün içinde 3 il gezmiş, çok yorulmuştum. ayaklarım gerçekten şişmişti, hatta ayakkabım hafiften çatlamıştı. baharın ilk güneşi yüzüme hafif bir kızıllık katmış, geceki hafif soğuksa ellerimi çatlatmıştı. çok yer gezmiş, anadolu selçuklu medeniyetinin izinde, kızılırmak'ın tersi yönde bir seyir izlemiş ve tüm bunların üzerine 3 puanı da alınca tam bir kaymaklı ekmek kadayıfı kıvamında deplasman yakalamıştım. zaten bu gezinti 3 puandan başkasını reddederdi. tek sıkıntıysa yorgunluktu. ancak bu mükemmel gezintiye ve çok rahat alınan, huzurlu bir 3 puana bu yorgunluk ne gam! sadece bir futbol karşılaşması değil kültür gezisi tadında sürdürdüğüm yolculuğa dönüp baktığım zaman bundan gerçekten mutlu olduğumu görüyordum. 2 günlük bu muhteşem deplasman sonrası şimdi yeni deplasman için de ön inceleme çalışmalarına başlıyorum.