- deplasmana gittik, geldik. antalyaspor taraftarı tarafından oldukça güzel karşılandık. atatürk caddesi'nde antalyaspor taraftarlarıyla selamlaştık. tribünde de karşılıklı hoş tezahüratlar yapıldı.
- açıkçası geçen sene cavcav'a olan kini görünce taraftarlar açısından gergin bir ortam olasılığını olabileceğini sanıyordum ancak bırakın gergin ortamı antalyaspor taraftarları bu kez cavcav'a bile pek az kalayladı.
- antalya bayram dolayısıyla boştu. statsa bayrama karşın belli bir doluluğa ulaşmıştı.
- antalya atatürk stadyumu şu ana kadar gördüğüm en kötü stadyumlardan birisi. stad derme çatma. stadın tek güzelliği arkasındaki karaalioğlu parkı'ndan sarkan ağaçlar. stadın en ilginç yanıysa kalearkası tribünlerin kapalı, maratonun tamamı ve kapalı tribünün bir bölümünün açık olması. bizim bildiğimiz statların maraton tribünleri kapalı, kalearkaları açık olur, bu işte bir terslik var.
- zaman ve fırsat olsa o havada ne güzel denize girildi. hava sıcaklığı 22 derece, şerbet gibi bir hava vardı.
- antalya'nın yapılaşması çok yanlış. deniz kenarında yüksek katlı yapılar varken kentin kuzeyine gittikçe kat sayısı azalıyor. oysa ki deniz kenarının az, kuzey kısımların çok katlı yapılardan oluşması gerekirdi. böylece kat sayısı yavaş yavaş artar ve gerek sahil havası kentin içerisine girer gerek kent estetik kazanırdı.
- tribünde ankara'dan gelen 75 kişi olarak yer aldık. ayrıca antalya'dan gelen 40 kişi vardı. bu 40 kişinin birçoğu ankaragüçlü'ydü. hatta bu ankaragüçlü'lerden birisiyle tanışık çıktım, kendisiyle bir sonraki antalya deplasmanında görüşmek üzere vedalaştık.
- son 8 ay içerisinde antalya'ya 3. kez gitmiş oldum. deplasman ve tatil yeri olarak antalya çok iyi zaman geçirilebilecek bir yer. bu sezonki deplasman bitti. inşallah gelecek sezonki deplasman eylül veya ekim ayına gelir de denize de gireriz.