istanbullu siyah-beyazlılar oyunun tek golünü altaylı kâzımın ters bir kafa vuruşu ile kazandılar
namık sevik
oyuna hızlı bir tempo ile başlamıştı beşiktaş... ilk intiba, zayıf rakibini kısa zamanda çözüp dağıtacağı ve haklı bir galibiyet alacağı şeklindeydi. gel gör ki siyah-beyazlı takım, hiç, ama hiç de milii lig liderliğine yakışan bir oyun çıkaramayacak ve müsabakanın mühim bir kısmında saha ortasında hâkimiyeti rakiplerine kaptıracaktı.
gerçekten altay fantaziye kaçmasa lüzumundan fazla kısa paslı oyunda ısrar etmesiydi, hani belki de bir şeyler yapabilecekti. fakat izmirin siyah-beyazlıları bu tarz oyunlarını, ancak kendi sahasından beşiktaş ceza sahasının dışına kadar söktürebildiler. çabuk, hareketli ve manevra kabiliyeti kuvvetli beşiktaş müdafaası altay akınlarını tehlikesiz hale getirmekte hiç de güçlük çekmedi. doksan dakikalık zaman içerisinde kaleci necmiye bir tek ciddi şutun gelmediğini söylersek mubalâğa etmiş olmayız.
pekiyi. altay bir varlık gösteremedi. ya beşiktaş forveti ne yaptı? bu suallere verilecek cevap «hiç» demekten ibaret olacaktır. ordu takımında bulunun ahmet'in yokluğu, onun yerine doğan'ın sağ açık mevkiine konuluşu için «isabetsiz» demek icab edecek. hiç şüphe yok ki forvetin dağınık ve başı bozuk oyununda milli lig maçlarının başladığı günden bu yana alışılmış olan tertibinin mecburi sebepler karşısında bozulmuş olmasının büyük rolü vardı.
siyah - beyazlılara 2 puan kazandıran gol
14 üncü dakikaya kadar hücumda gözüken milli lig lideri tam bu dakikada 2 puanı kazandıran golü birol'un kornerinden gelen topa, altay santrhafı kazım'ın ters bir kafa vuruşu neticesinde kavuşmuştu. gerçi arif'in faul yaptığını hakem gözünden kaçırmıştı. işte bundan sonra beşiktaş hücum insiyatifini elinden bırakacak ve hemen hemen kümeden düşmek tehlikesine maruz rakibiyle başa baş bir oyun çıkartacaktı. devrenin bitmesine 13 dakika kala birol'un yuvarladığı bir ara pasını kovalayan nazmi'nin kaleye 6 metrelik mesafeden topu çok kötü bir vuruşla dışarıya atışına herkes hayret etti.
ikinci devre
kayda değer bir şey olmadı. altay saha ortasında hâkim beşiktaş ise dağınık. saman alevi gibi parlayan akınları çabucak sönmekte. evet altay. iyi top kullanıyordu. fakat ne hikmetse ceza sahasına girmemekte ve şut atmamakta ısrar ediyordu.müsabaka bu tempo ile devam ederken 56 ncı dakikada hakem -ki maçın başından sonuna kadar ters kararları yüzünden mutemadiyen halkın protestosuna mâruz kalmıştı-kendi yanında bulunan altay takımı sol açığı coşkun'u oyundan ihraç etti. top olmadığına göre, hakemin bu kararı verişinde bu futbolcu ile aralarında herhalde nâhoş bir konuşma geçmiş olmalıydı. 89 uncu dakikada şenol'un stop edip, özene bezene attığı şut ta avtla neticelenmiş ve maçta böylece beşiktaşın 1-0 galibiyetiyle sona ermiştir.