maçın ilk yarısında canlı ve düzgün bir oyun çıkaran siyah – beyazlılar, ikinci 45 dakikada ise aynı gayreti gösteremediler
dünkü beşiktaş – ankaragücü maçının ilk yarısı sona ererken, siyah – beyazlı taraftarlar «çok şükür, dediler şeytanın ayağı kırıldı.»
haksız sayılmazdı bu siyah – beyazlı taraftarlar… takımları son haftalardaki oyunlarıyla kıyaslanamayacak kadar canlı ve düzgün başlamış, bu tesirli gayretini de 45 dakika boyunca devam ettirmişti. nitekim devre biterken, sayı tabelâsında beşiktaş lehine «2-0» görülüyordu.
ayni maçın ikinci yarısı 2-1 son ererken ise, aynı taraftarlar aynı derecede mamnun görünmeyecek, «gene nazar değdi, ah bu aksi şeytan!» diyeceklerdi. kabahat şeytanda mıydı acaba, yoksa formda oldukları zaman şeytana bile pabucunu ters giydirebilen futbolcularda mı?
bildiğimiz, doğan ve erdoğanın ikinci devredeki şutlarında top direklerden dönmemiş olsa, beşiktaşın daha farklı bir galebe alacağıydı. ve gene bildiğimiz, ankaragücünün son dakikalardaki açılmasiyla, beşiktaşa beraberlik tehlikesi atlattırdığıdır.
oyunun ilk 20 dakikasında en fazla alkış toplayan futbolcu, ankaragücü kalecisi argundan başkası değildi. fakat ankaralı kaleci, dereyi geçtikten sonra çayda boğulacak, muhakkak gollük şutları önledikten sonra hafif bir şutta topu «tuttum» sanıp bırakacaktı. bu, ilk goldü. ikinci golde ise müdafaa bütünüyle bir gaflet ânı geçirmiş. arif de ahmet’in boş kale önüne aktardığı topu rahatça filelere yollamıştı.
ikinci devrede iki gollük şutun direklerden dönmesiyle talihli ankaragücü, bu devrede bir büyük talihsizliğe de uğramıştı. sağbek doğan sakatlanarak sahayı terk zorunda kaldı. ankaralılar maçın son 40 dakikasını 10 kişi oynayacaklardı. kafat bu bahiste beşiktaş da pek talihli sayılmazdı. sahanın en iyilerinden mustafa maçın bitimine 25 dakika kala sakatlanıp açığa geçecek, durmaktan başka bir şey yapamıyacaktı. yapamazdı da… bu arada ofsayt şüphesiyle karışık bir atak sonunda, ertan yakından sıkı şutla ankaragücü golünü kaydetti. necıni çıkış yapmış olsa, belki de bu golü önliyebilirdi.
beşiktaşın oyunu ikinci devrede gene dağılmıştı. meselâ ilk yarıda nefis hareketler yapan birol, her geçen dakika biraz bozulmuştu. esasen siyah – beyazlı takım başladığı oyunu, ikinci 45 dakikada da devam ettirmiş olsa, maçın sonuca 2-1 den yüksek olurdu. bununla beraber beşiktaşlıları ilk defa biraz toparlanmış gördüğümüzü de söyliyebiliriz.