izmirlilerin hâkim oynadıkları maçın tek solünü birol ilk devrede attı
namık sevik
gerçi beşiktaş sahadan 1-0 galip ayrıldı. ama doğrusunu söylemek icabederse, siyah - beyazlı takım taraftarlarının ateşli ve candan teşvikine mukabele eden bir oyun çıkaramadı.
o kadar dağınık, o derece maksatsız ve gayesizdiler ki, eğer rakipleri 90 dakikalık zaman içerisinde elde etmiş olduğu en az altı gollük fırsattan sadece bir tanesini değerlendirebilmiş, daha doğrusu değerlendirmesini becerebilmiş olsaydo, beşiktaş kendi sahasında ve kendi seyircisi önünde bir puan kaptıracaktı. izmirliler topu yere indirdikleri zaman derhal oyunda bir hakimiyet tesis ediyorlardı. kısa kısa paslar... temaşa zevki bakımından gözü okşuyor, fakat netice temin etmeye kâfi gelmiyordu. hele bir ara haflarıyle forvetiyle izmirsporlular o kadar çok deplasman yaptılar ki, bu hal bize puan mücadelesinden uzak, sadece para kazabnak için dünya turuna çıkan brezilya takımlarının evvelce şehrimizde yaptıkları maçları hatırlattı. kabul etmek lazımdır ki futbol de kısa paslı ve bol deplasmanlı oyun zordur. bu sistemde kalifiye elemanlara ihtiyaç vardır. kanatimizce izmirspor bu oyun tarzında fazla ifrada kaçmaz ve biraz da gol atmasını becerebilirse, pekâlâ izmirin varoş lobogo'su olabilir.
beşiktaş'a gelince
ciddi bir maç arifesinde beşiktaş takım halinde iyi bulmadığımızı kaydetmek isteriz. müdafaayı dün kendi içine kapanmış, gol yememek için mücadele eder, forveti ise başıbozuk bir düzen içerisinde gördük. arif, nazmi, şenol, birol ve ayhan'dan müteşekkil bu hat kollektif oyuna uyabilen, pas alan pas veren, rakip kaleye şüt atan ve tehlikeli olabilecek pozisyonlara girebilen bir hüviyetten çok uzaktı. temenni edilir ki milli ligde iddialı durumdu bulunan siyah-beyazlılar, bu zaaflarını ksıa zamanda kapatmış olabilsinler. o zaman kendilerini destekleyen büyük taraftar kitlesini her maçta memnun etmek fırsatını da elde etmiş olacaklardır. müdafaanın direkt oyuncusu olarak eski santrafor kaya gösterilebilir. bahattin için «fena değil», tuncay için «mücadeleci» fakat fiziki kondüsyonu zayıf, sağbek sabri için de «daha çalışmaya ihtiyacı bulunduğunu» kaydetmek yerinde olacaktır.
maçın cereyanı ve tek gol
oyuna beşiktaşlılar seri bir tempo ile başladılar. ve 1 inci dakikanın dolduğu bir sırada nazmi, kaya'nın uzattığı topu, altı pastan dışarı atarak takımını bir golden etti. siyah-beyazlıların hakimiyeti 10 uncu dakikada neticelendi. sağdan atılan bir korneri birol, kaleci seyfi'den evvel atak yaparak sert bir şütle izmirspor ağlarına atıverdi: 1-0. bu golle beşiktaş akınları son bulacak ve genç futbolculardan kurulu siyah-beyazlıların işi hafif tutukları görülecektir. ilk devrede bunun dışında kayda değer hiç bir hâdise olmayacaktır.
ikinci devrede rüzgarı arkasına alan beşiktaşlıların, üstüste goller sıralıyacağı tahmin edilmişti. fakat dakiknlar ilerliyecek, siyah-beyazlı çocuklar beklenileni vermiyeceklerdi. hâttâ zaman zaman da güç pozisyonlara düşerek taraftarlarının yüreğini ağzına getirecekti. işte bunlardan bir tanesi 68 inci dakikada cereyan ediyor ve ali topu üç metreden dışarı atıyordu. maçın bitmesine 1 dakika kala gene ali, sağacık cenap'la birbirlerine girerek bir fırsatı daha heba ediyordu. beşiktaş maçı 1-0 kazandı, iki puan alarak, puan cetvelindeki durumunu tahkim atti. fakat öyle tahmin edilir ki, siyah-beyazlı futbolcular dabi dünkü oyunlarından memnun kalmamışlardır.