(soyunma odaları röportajı yavuz bayraktar, orhan türel, nurhan aydın, hayri dündar ve özdemir kalpakçıoğlu tarafından hazırlanmıştır.)
nice soyunma odasında bir olüm sükûtu vardı. bu sükûtu antrenör luciano şu sözlerle bozdu: «bir üçüncü maç olmayacaktır. zira fenerbahçenin nin zayıf taraflarını iyice gördüm. değiştireceğim taktikle sizi yenecek ve üçüncü tura atlayacağız.
ancak antrenörün kanaatine hemen yanıbaşında duran arjantinli santrhaf gonzales iştirak etmedi.
«- lefter, can, gürcan ve şeref gibi klas oyunculara mâlik fenerbahçe kendi sahamızda da bizim için başlıbaşına bir tehlike olacaktır.»
«gonzales endişelerinde haksız değildir» diye sudanlı santrfor barrou söze karıştı. takım kaptanı nurenberg daha da kötümserdi. «açık farkla mağlûp olabilirdik bu netice bizim için çok iyidir.» diyordu.
kafile başkanları mr. pasquin ise, centilmen türk seyircisine çok teşekkür ederim. fenerbahçe çok iyi takım. fransada maçı kazanmak için çok çalışmamız lazım. can, lefter ve gürcan'ı .ok beğendim. rakibimizi tebrik ederim şeklinde konuştu. hakem gorolus
maçtan sonra çekoslovak hakem corolus «naci ve can çok büyük oyuncu... bence ikisi de avrupanın her takımında hatta milli takımlarında rahatça oynar.» diyor ve hemen ilave ediyordu. «fenerbahçe kuvvetli ve enerjik takım, yalnız sistemi bozuk. maçı daha açık farkla kazanabilirdi. türk seyircileri hakkında ise söyleyecek söz bulamıyorum. hemen şunu da söyleyeyim ki fenerbahçeyi nice'de büyük bir maç bekliyor.»
müsabakanın yunan saha müşahidi costantin ise gayet güzel bir türkçe ile maç hakkındaki ıntibalarını şu sözlerle belirtiyordu: «her iki taraf da centilmence oynadılar ve maç çok temiz oldu. fenerbahçe nice'den daha iyi bir takım, daha hâkim oynadı ve haklı bir galibiyet kazandı. fenerbahçeli futbolcular fazla çalım yapmasalardı gol adedi çok daha artabilirdi.»
f. bahçeli futbolcular
fenerbahçe soyunma odasında mahşeri bir kalabalık vardı. henüz bir kaç dakika önce kazanılan zaferin sarhoşluğu içerisinde bulunan, birbşrlerine sarılan, opüşen bu insan kalabalığı arasında futbolcuları görmek ve onların yanına sokulmak hayli güç oldu.
sarı - lacivertli taraftarlar büyük bir heyecan ve sevinç içerisinde idiler. ya elde edilen zaaferin kahramanları... onlarda memnundu. ama neticeyi kâfi görmüyorlardı ve daha şimdiden fransadaki maçı düşünmeye başlamışlardı. antrenör molnar «en az üç gol farkla yenebilirdik. fransızlar şanslı, hakemler çok yumuşaktı. seyirci ise hayatıında gördüğüm en iyi seyirciydi.» derken futbolcular şöyle konuşuyorlardı:
özcan: şimdilik birşey söylemiyeceğim. konuşacağım zaman gelecektir.
osman: galip gelmek için çalıştık. allah bize yardım etti.
basri: memnunum netice daha iyi olabilirdi.
gürcan: takımınızı ve türk futbolunu temsil edebildiğimiz için memnunum.
naci: 2-1 lik netice bizim için tehlike çanıdır.
avni: maçı galibiyetle bitirdik. şimdi hedefimiz fransa.
mustafa: yendiğimiz için çok memnunum.
şeref: takımımı galibiyete ulaştıran golü atmak bana nasip oldu bu bakımdan memnunum.
yüksel: kendini beğenmiş horozları yendiğimiz için sevinçliyim.
lefter: yedi oyuncu ile müdafaa yapan nice'i mağlûp etmek güçtü. fakat başardık.
can: yendiğimiz takımın fransız olması sebebiyle memnunum.
ve bütün oyuncular sözlerinin sonuna «inşallah ikinci maçı da kazanırız» cümlesini ilâve ediyorlardı.