korkunç bir tezahürattı bu... mithatpa;a stadı «fenerbahçe çok yaşa» sesleriyle çmlıyordu. nice'in maskotları bile böyle bağırıyordu.
seyirci 25 binin üzerindeydi. bir ağızdan aynı tempo ile bağırış... adeta stada bir milli maç havası hakim olmuştu. taraflı tarafsız diye bir şey yoktu. tribünlerdeki mütesanit hava sahaya da yerleşmişti. işte galatasaray'ın ve milli takımın kaptanı turgay... fenerbahçe kalesi arkasında oturuyor. işte daha bir hafta evvel sarı-lacivertli takıma iki puan kaybettiren karagümrük takımı antrenörü bülent eken... asabı gerilmiş ve rengi uçuk. ufacık hasır parçalının üzerinde, sahaya sızabilmek imkanını bulabilen muhtelif kulüplere mensup idareciler futbolcular...
bu arada gözler uzun boylu, şık giyimli bir gence takılıyor. sarı-lacivertli formaya uzun seneler hizmet eden fikret kırcan bu... sinirli lıareketler yapıyor, «zor maç değil mi turgay» diyor. doğruyu söylemek icabederse kale arkasından maç takip etmek, tribünlerden çok zor. bakıyorsunuz futbolcular, eski tanıdığınız futbolcular değil, doksan dakikalık zaman onları tamamen değiştiriyor ve bambaşka dünyaların insanları haline getiriyor. bu korkunç maçın heyecanı içerisinde ben şu notları tesbit edebilmişim:
* «özcan dikkat et... sağaçık kayıyor. ortalayacak» bu sözler galatasaray takım kaptanı turgay'ın ağzından dökülüyor. şöhretli kaleci devam ediyor «naci ileri kayma. senegalli santrafor sakar. osman arkanda solaçık var» sonra fikret kırcan'a dönüyor «ağabey diyor «fransızlar seri futbol oynuyor.»
* oyunun 12 nci dakikası. fenerbahçe hakimiyet kurmuş. fikret kırcan, oturduğu hasır üzerinde heyecanla ayağa kalkıyor ve kendi kendine şoyle söyleniyor «yahu söylesen laf dinlemezler. şu can'ı neden sağiçe almazlar?» fenerbahçeli futbolcu niyazi de heyecanla bunu tasdik etti. sonra direğin dibinde duran ve elindeki sigarayı sık sık nefesleyen menacer ahmet erol'a yaklaşıyor. ona herhalde birşeyler söyemiş olmalı.. antrenor molnar'ın basri'ye seslendiği, yükselin solaçığa can'ın sağiçe kaydırılması hususundu direktif verdiği duyuluyor.
* 37 nci dakikadayız can şahane bir vole ile takımını galibiyete götüren golü atıyor. foto muhabiri, idareciler, turgay, bülent, menacer ahmet antrenör molnar hepsi sevinçten havaya fırlamışlar. ve hepsi heyecan içerisinde birbirlerini tebrik ediyorlar.
* ...ve beraberlik golü. özcan müteessir ve balmumu renginde. golü yemiş olmanın azabı yüzünden okunuyor. basri... topa müdahale edebilecek durumda bulunan basri başını elini arasına almış. «tuuu avuta gitti zannettim.» diye bağırıyor? işte bu anda turgay, genç arkadaşına şöyle esleniyor: «üzülme aslanım, üzülme .. iyi oynuyorsunuz. kazanacaksınız. haydi aslanım gayret et.»
* ilk devrenin son dakikaları geldi çattı. fransızlar kontratakta karagümrük antrenöru bülent yerinden fırlıyor. «avni sağiçi bastır.» avni bu sesi duyuyor mu bilmiyorum. zira tam bu sırada jet uçakları stadın üzerinden geçiyor. avnl topu sokuyor ve uzaklaştırıyor. devre arasında, kalenin arkasında bulunan davetsiz kurmay heyeti maçın muhasebecini yapıyor.
* turgay «hava sertleşiyor» diyor. hakikaten öyle. nice sağhafı ferry adeta yiyecek yükseli.. surata tükürmeler, tekmeler ve fransızca küfürler .. bu oyunun sonuna kadar da böyle devam edecek ve ferry maçın sonra biraz da el şakası yapacak.
* ve lefter'in korneri. top öyle falsolu ki, turgay, bülent ve diğer kurmay heyeti evvela bu atışı avut zannediyor. turgay «ah biraz daha içeri atsaydı» demeye kalmadan şeref bir mantar gibi orada bitiyor ve üç kişinin arasından fişekl gibi bir kafa şütü. top filelerde.,. stadda bir bayram sevinci var. seyirciler «üç, üç» diye bağırıyorlar.
* fikret kırcan - ferry münakaşası başlıyor. fikret sahanın kıyısından eski takım arkadaşlarına «şunu yap. bunu yap» diye sesleniyor. ferry, fikret'e «senin numaran kaç» diye alay etmek istiyor. fikret eski alışkanlıkla eliyle 7 rakkamını gösteriyor...