özcan «milli maç tecrübesinin azlığı, bu karşılaşmada takıma konmasındaki tereddütlerin kayanağı idi. fakat bütün oyun boyunca – bir tek hatâlı çıkışı hariç – kendisine verilen vazifeyi hakkiyle başardı.»
ismail «sahanın en iyilerindendi. tek hatâ yapmadan, romen forvetinin iki süratli ve tehlikeli açığından birini mükemmelen marke etti. başarıyla kestiği topları, aynı isabetle arkadaşlarına aktarmasını bildi.»
basri «karşısındaki acar açığın sert, favullü oyununa rağmen, sol kanatta tek gedik vermedi. hattâ sakatlanmak bahasına… fevkalâde oyunu yanında, kolunu kıpırdatamayacak kadar sakat halde maça devam etmesi, takdire değerdi.»
mustafa «her milli maçın müstakar futbolcusu, bu maçta da gerek defansta, gerekse hücum hattını desteklemekte, mükemmel bir yan haf nümunesi verdi.»
naci «müdafaanın belkemiği rlünü hakkiyle yaptı. emin, soğukkanlı, akıllı futbolü ile yanındaki haflarla âhenk ve irtibatı temin etti. çok iyi idi.»
b. ahmet «sıfatı gibi büyük futbol oynadı. hem geri, hem ileri muvaffakiyetle çalıştı, rakip akınlarını kesmeyi bildiği gibi, kendi forvetinin hücumlarında da en mühim destek oldu.»
hilmi «takımın umumî âhengi içinde vazifesini yapanlardandı. fakat tanıdığımız hilmi, dünkünden daha fazlasını da oynayabilecek kabiliyettedir.»
can «sahanın yıldızlarından biri idi. bilhassa ikinci devrede ideal bir iç oyuncusu olarak göründü. her bakımdan verimli oldu. şâhâne futbolü ile herkesi doyurdu.»
suat «yeri olmamasına rağmen, santrforda beklediğimizi erdi. eğer biraz da şansı olsaydı, 2-0 lık farkın yükselmesinde baş rolü oynayabilirdi.»
lefter «gerek neticenin ifadesi olan iki golü atmakla, gerekse «kaptan» sıfatını hakkiyle taşıyıp takımda nâzım rol ifâ etmekle, başarı kazandı. milli takımın olduğu gibi, kendi futbol tarihine de parlak bir sayfa ekledi.»
kadri «verilen taktiğe göre oynadı. ayağında çok top tutmadığı anlarda, muvaffakiyet şansı artıyordu.»