"skor asla ve asla sahada oynanan futbolu yansıtmıyor!"
maçın ilk 30 dakikası kısır ve dengeli idi. 33 de beşiktaş güzel bir paslaşma ile golü buldu öne geçti. bu golden sonra 5-6 dakika beşiktaş çok bastırdı ki bu arada nihatın bir frikikinden nefis vuruşunu serdar sağa geliyor diye adım atarken top birden falso alıp sola döndü ve serdar nefis bir refleks ile topu çelmeyi başardı. yine bu 5 dakikalık baskıda bir topları direkten direkten döndü. ve ilk yarı 1-0 bitti.
ikinci yarı gençlerbirliği nefis oynadı. oyunu tamamen beşiktaş sahasına yıktı. golü buldu. ardından mustafa ile 2 net önemli pozisyon harcadı. mustafa pektemek'in 2 bjk defans oyuncusunun müdahalelerine rağmen ceza sahası çizgisinde topu 2 kere sağa çekip ardından nefis bir şut çıkartması ve rüştünün de yine nefis bir kurtarış yapması görülmeye değerdi. bu arada mustafa topa vurduğu anda bjkli defans oyuncusu tabanla bileğine geçirdi. şükür ki bir şey olmadı...
maçın 79. dakikasına kadar gençlerbirliği galibiyet golünü ha buldu ha bulacak derken pis bir karambolden beşiktaş golü buldu. akabinde 2 dakika sonra orhan şamın ceza alanı çizgisi üstünde topu çıkartırken kaptırması ve skorun 3-1 olması ile gençler havlu attı. birkaç dakika sonra da tabatha nefis bir plase ile skoru 4-1 yaptı...
maçtan sonra thomas doll'un da dediği gibi futbolda dalgınlığa yer yok. ne yaparsan yap bir anlık dalgınlıkla golü yiyebiliyorsun. bu maçta da böyle oldu. ikinci yarıda 34 dakika rakibini sahasına hapset, bir gol at, 3-4 pozisyon harca ve ardından 2 basit hata ile 3 dakikada 2 gol ye ve havlu at...
maçı beraber izlediğimiz tanıl abi'nin (bora) beşiktaştan yediğimiz 2. golden 1-2 dakika önce skor 1-1 ve biz full atak oynarken "bu maçı kaybedersek çok yazık olur!" demesi gibi... çok yazık oldu çok!