sık sık zarar ettiğini söyleyen telefon idaresi, dün bu zararını mutlaka «73 86 93» e edilen telefonlarla kapatmıştır. sabahın erken saatlerinde çalmaya başlayan çınar otel telefonlarında aynı ifade, aynı söz duyuluyordu: «millî takım futbolcuları ile görüşmek istiyorum.»
fakat bu, mümkün değildi. kamp müdürü, ziyaretler gibi telefonlara da el koymuş, ancak, «çok mühim ve hayati ise» istenen futbolcuya bağlatıyordu. bugüne kadar «telefonla konuşma yasağı» ndan pek memnun görünmeyen namzetler, dün bu yasak için necdet erdem’e çok dua ettiler. meselâ ergun, «aldığım biletler isteyenlere zor yetecek» diyor ve ilâve ediyordu: «allah razı olsun necdet ağabeyden… çok defa telefonla aramışlar ama, bana bağlatılmamış. eğer her arayanla konuşsaydım, halim haraptı.»
basri kolayını bulmuş, aldığı biletleri ilk taliplerine dağıtıp bitiriyor ve sonra isteyenlere yemin ediyor: «vallahi billâhi bir tek kalmadı.» biletlerinin yetmeyişine üzülenlerin başında hilmi var. hemen bütün vefalılar milli kadroya verdikleri bu tek elemana başvuruyorlar. hilminin dördü de maç meraklısı dört ağabeysi bulunduğunu da ilâve edersek, yeşil-beyazlı futbolcunun üzüntüsüne hak verilir bunda. kampın jünyörü aydın, yemeğini bitirdiği halde restorandan çıkamıyor. çıkarsa holde kendisini (yani biletleri) bekleyen arkadaşlarının hücumuna uğrayacaktı.
futbolcuların ricası ve kamp müdürünün teşebbüsü ile oyunculara verilecek davetiye sayısı arttırıldı. böylece her namzet 8 i davetiye ve 15 i paralı olmak üzere 23 bilete sahip oldu.