galsgow'daki hampden park stadyumu 5'inci kez düzenlenen şampiyon kulüpler kupası'nın yeni sahibini belirlemek için real madrid ve eintracht frankfurt takımlarını ağırlıyor. tarih 18 mayıs 1960. maç öncesinde "kupayı kim alacak?" diye bir soru sorulmuyor, çünkü kazanacak takımın daha önceki 4 kupayı da müzesine taşıyan real madrid olacağından herkes emin...
real'in kadrosunda, pele'nin "dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu ne benim ne de maradona. mardona'nın ingiltere'ye elle attığı gol dışında kafa golü yok ve sağ ayağı ile topa düzgün vuramıyor ama o komple bir futbolcu. işte bu yüzden en büyük o." dediği alfredo di stefano ve 84 ulusal maçta 83 gol atarak inanılmazı başaran macar ferenc puskas gibi yıldızlar var..
o günlerde doğu bloğu ülkelerinde futbolcuların 28 yaşından önce yurtdışına transferi yasak olduğundan real madrid'e ancak 31 yaşında gidebilen puskas maça çıkmadan önceki hislerini şöyle anlatıyor: "hampden park stadı'na çıktığımda hissettiklerimi hiç unutamam. o gün 33 yaşında olduğum için kendimi öyle bir final için yaşlı hissediyor, endişeleniyordum. soyunma odasında hazırlanırken karnımda bir ağrı ve kafamda şu soru vardı: 'artık 20 yaşında değilsin; bu maça hazır olduğuna emin misin?'
yerel saat 21.30'u gösterdiğinde 135 bin seyircinin izlediği maç başlıyor. karşılaşmanın 18'inci dakikasında eintracht, richard kress'in golü ile 1-0 öne geçtiğinde herkes şaşırıyor. ama bu dakikadan itibaren real madrid şova başlıyor. 27'nci ve 30'uncu dakikada di stefano 2 gol atıp takımını galibiyete taşıyor. maçtan önce yaşından ötürü endişe duyan puskas ise sahaya çıktığında coşkulu kalabalığı görüp kafasındaki bütün olumsuzlukları temizlemiştir ve 20 yaşındaki bir futbolcu gibi kusursuz futbol oynamaktadır. 45'inci dakikada gollerine başlar. "gollerine" diyoruz çünkü puskas bu golden sonra 56, 60 ve 71'inci dakikalarda 3 gol daha atıyor ve skoru 6-1'e taşıyor. "başka gol olur mu?" demeye fırsat kalmadan erwin stein frankfurt'un ikinci golünü atıyor. top santraya konuyor ve bir dakika içinde bu sefer stefano bir gol daha atıyor. bu golden 3 dakika sonra erwin stein bir kere daha madrid kalecisini avlıyor ve skor 7-3 oluyor.
maçın son anlarında hat-trick yapan stefano ile dört gol atan puskas topu evine götürecek kişiyi belirlemek için kendi aralarında paslaşıyorlar. anlaşmaya göre hakem bitiş düdüğünü çaldığında top kimde kalırsa topu evine o götürecek. hakem düdüğü çalıyor ve top puskas'ta kalıyor. puskas meşin yuvarlağı kucağına alırken yanına frankfurtlu erwin stein geliyor, 2 gol attığı için topu istiyor. puskas, "biz attığımız gollerle kupayı kazandık. adam iki gol attı ama kaybetti. bu onun hakkı." diye düşünüyor ve topu stein'e veriyor...
bir dip not olarak hemen belirtelim; french puskas, macaristan ve ispanya liginde oynadığı 533 maçta 511 gol atmıştır...