türkiye kupasını kazanamamak fenerbahçe'nin son yıllardaki en büyük sıkıntılarının başında geliyor. christoph daum da üç yıllık ilk kadıköy mesaisinde bu duruma derman olamadı. kupayı kazanamadığı gibi öyle bir final kaybetti ki, karşılaşma öncesinde galatasaraylı seyircileri kızdırmak için iki elleriy le altı rakamı yapmaya çalışanların maç sonunda "skoru bildin" esprisine maruz kalmasına sebep oldu! o maç belki franck riberry'nin maçıydı ama daum da ona oldukça uygun bir ortam sağlamıştı. rıdvan dilmen "lyon'dan, manchester'dan fark yiyorsun, ligin ilk beşinde oynayan takımlara karşı bu tür düzen ve oyuncularla çıktığında kaybediyorsun ve bunlardan ders almıyorsun. ol-mu-yor. pierre, alex, nobre, serhat bir arada oynarsa galatasaray gibi eli ayağı düzgün takımlara karşı hezimetten kur-tu-la-maz-sın. sebat maçını çevirirsin ama galatasaray'dan fark yersin" diyerek daum'a veryansın ediyordu. oyuna pierre van hooijdonk'suz başlayan daum, sıkışınca hollandalıya şans verse de forvete luciano'nun da eklenmesi faciayı beraberinde getirdi. atilla gökçe "daum'un van hooijdonk'u ikinci yarıda oyuna alması kimilerine göre dramatik, kimilerine göre komikti. ama belli ki alman'daki ruh hali panikti. sen aylarca uçan hollandalıyı yok say, sonra da bir kurtarıcı olarak ona sarıl... en azından samimiyetsizlik!" diyerek teşhisini koyuyordu.