- turnuvaya katılmadan önce beklentilerin ne yöndeydi? üçüncü olabileceğimize inanıyor muydun?
rüştü: kamuoyunun ve türk spor medyasının beklediği tek bir şey vardı, o da gruptan çıkabilmek. fakat futbolcuların hedefi finaldi. bunu türkiye'deki hiç kimse bilmez. zaten gruptan çıktığımız zaman üzerimizdeki bütün yük kalkmıştı, çok rahatlamıştık. çünkü insanların bizden beklediği sonucu elde ederek baskıyı kırmıştık. ondan sonra oynadığımız tüm maçlarda yeteneklerimizi, oyunumuzu sahaya yansıtarak daha iyi şeyler yaptığımız aşikar zaten...
- 115 kez milli formayı giyen rekortmen bir isme, "en unutulmaz maç hangisiydi?" diye sorsak ne cevap alırız?
rüştü: bakın, biz birçok ilki yaşadık. yani 1996'daki avrupa şampiyonası'na giderken daha önce resmi karşılaşmalarda hiç yenemediğimiz macaristan'ı mağlup ettik. daha sonraki elemelerde hollanda ve almanya'yı yendik. kaç yıldır yenemediğimiz birçok takımı devirmeyi bildik. avrupa şampiyonası'na katıldık, dünya kupası'nda seneler sonra yeniden oynadık ve üçüncü olduk. bunların hepsi bir ilk. ama tüm bu karşılaşmaları kategorilendirirken bunların içinde en önemlisi bana göre dünya üçüncülüğümüzdür. üçüncülüğü getiren en önemli maç hangisi? güney kore maçı... o maçta yenilseydik dünya dördüncüsü olur, kürsüye çıkamazdık. dolayısıyla en önemli, en mutlu olduğum maç benim için odur. en çok üzüldüğüm karşılaşma ise yine aynı turnuvada yan finaldeki brezilya karşılaşmasıdır.