7 numaralı kapıdan maraton tribüne girer girmez deplasman kale arkasındaki kırmızı siyahlı 100 kadar seyirciyi görünce bir an düşündüm "herhalde rakip takım gelmemiş oraya da gençlerliler girmiş" diye. birkaç dakika sonra kendi kendime bu düşüncemden ötürü güldüm :) rakip gaziantepti çünkü :)
bol yağmurlu bir havada oynanan maçta ilk yarı gerçekten çok üstün ve güzel oynadı. zaten hem golü bulduk hem de 2-3 gol kaçırdık. antepe pozisyon bile vermedik. kalecimiz serdar kulbilge ilk kez 16. dakikada bir geri pasında ayağına top değdi. eline ise ancak 23. dakikada anteplilerden gelen yumuşak top değdi. zaten sanırım ilk yarıda bir kere daha eline top geldi bundan sonra hiç de gelmedi. kısacası ilk yarı her şey süper gitti.
ama ikinci yarı bir başladı anlamsız bir şekilde 11 kişi defans yapmaya başladık. kalecimiz de oyunu yavaşlatmaya başladı. derken antep çok akıllıca bir şey yaptı ve defansını orta sahada kurmaya başladı. biz kontraya da çıkmayınca sürekli baskı yedik ve nitekim golü de yedik. ikinci yarıda acaip kötü top oynadık ve nitekim bir iki gol daha yiyebilirdik.
ilk yarıda 3 puan kesin derken ikinci yarıda 1 puana sevindik :(
bir şeyi dikkat çekmek gerek ki erman özgür ile olcan adın inanılmaz oynadılar. ikinci yarı tüm pozisyonlarda her iki yönde de takımlarını desteklediler. skor 1-0 iken tüm ataklarda vardılar. 1-1 iken oyunu soğutmak için tüm pozisyonlarda vardılar... helal olsun valla...
bir de ikinci yarıda kapalı önündeki yan hakemin bir pozisyonda ayağı kayıp yere çakılışı ise enteresan bir görüntü idi. allahtan bir şey olmadı devam etti maça...