bütün bir sezon birbirinize çok iyi kenetlenmiş, ahenkli bir birlik ile çalışmıştınız fenerbahçeliler..
reisinizle, idarecilerinizle, futbolcularınızla ve hattâ kulüp içindeki muhaliflerinizle... milli takım kamplarında bu ahneginizi sezmiş de pek imrenmiştim. reisiniz geldiği zaman etrafında isteyerek çemberleşiyor, umumi kaptanınız fikret ağebeyinizin civarında neşe ile cıvıldaşıyordunuz. ben birbirini severek bağlanan, geçimli bir aile gibi oluşun, o birlikteliğe ne büyük kudret vereceğini bildiğimdendir ki imrenmiştim doğrusu. günleri, haftaları hep beraberce geçirdiniz. maçlar birbirini kovaladı. yeniyor, yeniyordunuz öylesine ki artık rakipleriniz için puandan önce mesele sizi bir kere yenebilmekte idi. hem büyük söyleyip böbürlenen futbolcularınız, ukalaca övünen idarecileriniz de yoktu. görünüşte mütevazı bir fener, hakikatle ise binlerce mumluk bir projektördünüz. kısacası iki şampiyonluk tacını her hasletinizle, her meziyetinizle çoktan haketmiştiniz.
fenerbahçe camiası idare heyetini, kıymetli idareci küçük fikret'i, tecrübeli hoca molnarı. çalışkan menejer ahmet erolu ve şampiyonlar şampiyonu fenerbahçeli futbolcu kardeşlerimi candan tebtik ederim.